ERDEM-HUKUK-POSTASI-TR-2018-metin
100 HUKUK POSTASI 2018 iki üç katına kadar arttığı ” ve “ tüm sigorta şirketlerinin aynı anda fi - yat artırmasının rekabet hukuku anlamında ihlal içeren bir anlaşmaya işaret edebileceği ” ifade edildi. Şikayette bulunan kişiler tarafından, son yıllardaki yasal gelişme - ler nedeniyle, “ ödenen yüksek tutardaki Trafik Sigortası primlerinin tüketicileri Trafik Sigortası yapmaktan kaçınma noktasına ittiği” be - lirtildi ve bunun da “uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyet gös - teren teşebbüsleri yabancı plakalı araçlar ile rekabet edemez konuma getirdiği ” iddia edildi. Şikayette bulunanlar ayrıca bazı şirketlerden alınan prim/fiyat teklifleri arasında büyük farklılıklar olduğunu, bazı sigorta şirketleri - nin ise birbirine uyumlu teklifler vermesi nedeniyle tüketici aleyhine bir döngü oluştuğunu vurguladı. Bu döngünün ise, ayrıntılı incelendi - ğinde sigorta şirketleri arasında pazar paylaşımı olabileceğine işaret ettiğini öne sürdü. Kurulun bu konuya ilişkin araştırmaları yeni değildir. Kurul 2013 yılında 4 da Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin Trafik Sigortası primlerini aralarında anlaşmak suretiyle artırıp artırmadık - larını değerlendirdi. Ancak Kurul “… sigorta şirketlerinin trafik sigor - ları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasları yeniden düzenlendi. 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırıldı. Kararın 186. paragrafında Hazine Müsteşarlığı’nın “ 2015 yılının Haziran ayında Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan Genel Şartlar’da, maddi zararlar teminatına değer kaybı da ilave edilmiş olup, anılan teminat kapsamında kişinin doğrudan malvarlığında meydana gelen zararların karşılandığı, nitekim Karayolları Trafik Kanunu’nda açıkça belirtildiği üzere “bir şeyin zarara uğraması” hali teminat kapsamında olup kişinin kaza nedeniyle uğradığı her türlü zararının bir başka ifadeyle kazanın doğrudan sonucu olmayan kişinin malvarlığı eksilmelerinin te - minat kapsamında olmadığı, sonuç olarak değer kaybının ve hesaplama formülü - nün Genel Şartlar’da yer verilmesi ile tazminat içeriğinin yeknesaklaştırılması ve belirsizliğin giderilmesi amaçlandığı, ancak ilgili zarar kaleminin tazminat kap - samına dahil edilmesinin esasen Genel Şartlar ile olmayıp, 2000’li yıllardan iti - baren mahkemelerce hesaplanan tazminat ödemelerinin içerisinde değer kaybının yer aldığı, bu nedenle sigorta şirketlerinin geçmişten beri değer kaybına ilişkin tazminat ödedikleri dikkate alındığında değer kaybının yeni bir maliyet unsuru olarak değerlendirilmemesi gerektiğ i” görüşüne yer verilir. 4 09.05.2013 tarihli ve 13-27/369-171 sayılı Kurul kararı.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=