ERDEM-HUKUK-POSTASI-TR-2018-metin
296 HUKUK POSTASI 2018 icra imkânlarının zorlaştırılmamış hatta kolaylaştırılmış olması so - nucu değiştirmez. Neseben üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) hısımlar arasında gerçekleştirilen ivazlı tasarruflara kesin olarak ba - ğışlama sonucu bağlayan itiraz konusu düzenleme, taraflara belirtilen hususlarda iddia ve savunmada bulunma, bu hususların ispatı yönün - den delil, bilgi ve belge sunma imkânı vermez. Bu yönüyle mülkiyet hakkına yapılan müdahale ile ulaşılmak istenen amaç arasında göze - tilmesi gereken makul dengeyi malik aleyhine bozan düzenlenmenin ulaşılmak istenen amaç ile orantılı olduğu söylenemez. İtiraz konusu kural, kamu yararı ile kişisel yarar arasındaki dengeyi bozmak sure - tiyle mülkiyet hakkının ve hak arama özgürlüğünün ölçüsüz biçimde sınırlandırılmasına neden olmaktadır. Bu kapsamda, maddede yer alan “….neseben veya ” ibaresinin Anayasa’nın 13, 35 ve 36. maddelerine aykırı olduğu belirtilerek iptaline karar verildi. İptal kararı 15 Kasım 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, Resmi Gazete’de yayımlanmasından 9 ay sonra yürürlüğe girecektir. İptal talebine konu İİKm. 287’nin üçüncü fıkrasının (2). bendinde ise, sözleşmenin tarafları ve aralarındaki yakınlık derecesine bakılmak - sızın, borçlunun karşılık olarak pek az bir fiyat kabul ettiği sözleşme - lerin de bağışlama gibi kabul edileceği öngörülür. İptal talebine konu kanun maddesini inceleyen Anayasa Mahkemesi, ilgili düzenleme ile borçlunun haciz, aciz hali ve iflastan önceki yakın süreçte gerçekleş - tirilmesi mümkün şüpheli tasarrufların önlenebilmesi, alacaklıların korunması ve ispat yönünden yaşanacak güçlüklerin engellenmesinin amaçlandığını belirtir. Anayasa Mahkemesi’ne göre itiraz konusu ku - ral, mülkiyet hakkına müdahale teşkil etmekle birlikte, karşılık olarak pek aşağı bir fiyat kabul edilen tasarruf işlemlerinin mülkiyet hakkı - nın kullanılmasının düzenlenmesine yönelik olup, kamu yararı taşır. İlgili düzenlemeyle, karşılık olarak aşağı bir fiyatın kabul edildiği tüm sözleşmeler bağışlama olarak kabul edilmemiş, edimler arasında orantısızlığın ciddi olduğu ve objektif olarak makul karşılanmasının beklenemeyeceği durumlarla sınırlı olarak tasarruf işlemi bağışlama gibi kabul edilmiştir. Öte yandan, ilgili hüküm alacaklıya ispat kolay - lığı sağlamakla birlikte, borçlu aksini iddia ederek tasarrufun gerçek değer üzerinden yapıldığını ortaya koyabilir ve böylece tasarrufun iptal edilmesini önleyebilir. İlgili hükümde, borçlunun ispat imkânını engelleyen bir düzenleme bulunmaz. Bu itibarla, Anayasa Mahkemesi
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=