HUKUK-POSTASI-2020-metin
91 SERMAYE PİYASASI HUKUKU Sermaye Piyasası Araçlarını Konu Alan Teminat Sözleşmeleri* Av. Yağmur Zeytinkaya Borç ilişkilerinin sürdürülebilirliğini sağlayan temel dayanaklar- dan biri olan teminat sözleşmeleri, Roma hukukundan bu yana süre- gelen belirli prensiplere tabidir. Günümüzde hala geçerliliğini koruyan prensiplerden biri de “ lex commissoria” yani borcun ödenmemesi ha- linde rehinli taşınırın mülkiyetinin alacaklıya geçmesi yasağıdır. 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (“SerPK”) 47. maddesi ( Sermaye Piyasası Araçlarını Konu Alan Teminat Sözleşmeleri ) ise teminat söz- leşmelerine önemli bir yenilik getirir ve belirli koşullar gerçekleştiği takdirde, üzerinde rehin bulunan sermaye piyasası araçlarının mülki- yetinin alacaklıya geçmesini mümkün kılar. Bu makale, SerPK m. 47 kapsamında teminat sözleşmelerine ilişkin düzenlemeyi konu alır. SerPK’nın 47. Maddesinde Öngörülen Düzenlemeler ve Gerekçesi Lex commissoria yasağı, teminat değerinin alacağın değerinden yüksek olduğu hallerde rehin vereni koruma amacını güder 1 . 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) da Roma hukukundan bu yana geçerliliğini koruyan bu kuralı, taşınır ve taşınmaz rehinleri bakımın- dan hükme bağlar. SerPK’nın 47. maddesinde gelen değişiklik ise lex commissoria yasağından farklı bir uygulamayı mümkün hale getirir. Anılan maddenin gerekçesine bakıldığında, teminat sözleşmelerinin niteliğine ilişkin düzenlemelerin uluslararası özel hukuka ilişkin UNIDROIT ( Özel Hukukun Yeknesaklaştırılması için Uluslararası Enstitü - International Institut for the Unification of Private Law ) dü- zenlemeleri kapsamında teminat verenin ve teminat alanın haklarının * Mart 2020 tarihli Makale 1 Sirmen, Lale : Eşya Hukuku, Ankara, 2016, s. 654.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=