291 VERGİ HUKUKU kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunluluğu bulunup bulunmamasına, ödemenin konusunun mal veya hizmet alım satımı olup olmamasına, elektronik ortamda gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesine bakılmaksızın vergiye tabi işlemlere taraf veya aracı olanlara vergi kesintisi yapılması konusunda yetki verildi. Cumhurbaşkanı bu yetkiye dayanarak 18 Aralık 2018 tarihli ve 476 sayılı Karar’ı (“Karar”)2 ile internet ortamında verilen reklam hizmetlerini, gelir/kurumlar vergisi tevkifatı kapsamına aldı. Bu doğrultuda, 01.01.2019 tarihinden itibaren, dijital reklam hizmeti verenlere veya hizmetin verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemelerden vergi kesintisi yapılmasına karar verildi. Karar uyarınca, internet ortamında reklam hizmeti veren veya bu hizmete aracılık edenlere 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren yapılacak ödemelerden, • 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi kapsamında gerçek kişiler için %15, • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (“KVK”) 15. maddesi kapsamında Türkiye’de yerleşik kurumlar için %0, • KVK’nin 30. maddesi kapsamında Türkiye’de iş yeri bulunmayan (dar mükellef) kurumlar için %15 oranında vergi kesintisi yapılmasına karar verildi. Düzenlemenin detaylarına ise, Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’de (Seri No: 1) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’de (Seri No: 17) yer verildi. Çifte Vergilendirme Önlemeyi Anlaşmaları Yurt dışında yerleşik (dar mükellef) dijital reklam hizmeti sağlayıcılarına ödenen reklam bedellerinin %15 oranında stopaj uygulamasına tabi tutulması, özellikle Türkiye’nin taraf olduğu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları (“ÇVÖA”) açısından tartışmalara yol açtı. Ticari kazancın yalnızca kaynak ülkede vergilendirilmesi kuralı karşısında, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Karar’ı nasıl uygulayacağı sorusu gündeme geldi. 2 RG, S. 30630, 19.12.2018, https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/user_ upload/Cumhurbaskani_Karari/476_vuk_ck.pdf.
RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=