HUKUK-POSTASI-2021

301 VERGİ HUKUKU Sermaye Taahhüt Borcunun Yerine Getirilmemesinin Vergisel Sonuçları* Av. Özge Kısacık Bilindiği üzere, ticaret şirketleri, kurucu ortakların şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile kurulmakta olup; söz konusu husus, ticaret şirketlerinin kurulması için asli bir unsurdur. Ortakların şirkete getirmeyi taahhüt ettiği sermayeyi eksiksiz ve zamanında ifa etmesi ise mali açıdan en önemli görevidir. Bu kapsamda, şirketler sermayesi olmadan kurulamayacağı ve şirketin faaliyetlerine devamının da yeterli sermaye ile mümkün olmaması sebebiyle anonim şirketler açısından asli bir unsur olan sermaye taahhüdünü, kanun koyucu sıkı kurallara bağlamıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 332 uyarınca anonim şirketler asgari ellibin TL ile kurulmakta olup; TTK m. 344 uyarınca anonim şirketlerde, nakden taahhüt edilen payların en az yüzde 25’inin tescilden önce, kalan kısmının ise şirketin tescilini izleyen 24 ay içinde ödenmesi gerekir. İlgili kanun maddesinde belirtilen sürede ödenmeyen sermaye taahhüdü açısından ise TTK’da birtakım yaptırımlar öngörülür. TTK’da öngörülen yaptırımlara ek olarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ortaklarca taahhüt edilmesine karşın süresi içerisinde yerine getirilemeyen sermaye taahhüt borcunun ilgili şirket açısından 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (“KVK”) m. 13 uyarınca eleştirilmesi de gündemdedir. Bu kapsamda, makalemizde, ortakların şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye borcunu yerine getirmemesi hali özellikle anonim şirketler açısından ele alınacak olup; işbu makalemizde de sermaye taahhüt borcunun yerine getirilmemesi halinde TTK’da öngörülen yaptırımlardan öte vergisel açıdan gündeme gelebilecek müeyyideler üzerinde durulur. * Ağustos 2021 tarihli Makale

RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=