HUKUK-POSTASI-2021

310 HUKUK POSTASI 2021 yapılabileceği açıklığa kavuşturulmuştur. Ancak, dağıtılan kazanca isabet eden KDV’nin kanuni değişiklikler öncesi dönemde de indirim konusu yapılabileceğine dair bir netlik bulunmaz. Öğreti ve uygulamadaki ağırlıklı görüş ise söz konusu kazanca isabet eden KDV’nin yasal değişiklikler öncesi dönemde de indiriminin kabul edilmesi gerektiği yönündedir. Bu yaklaşımın ana dayanakları ise şu şekildedir:7 • KVK m. 11/1-c uyarınca ilişkili kişiler arasında yapılan işlemde emsallere uygun fiyatın üzerindeki tutarın KVK uyarınca kurum kazancından indirimi kabul edilmez. Dolayısıyla, söz konusu düzenleme yalnızca mali karı ilgilendirir. Bu kapsamda örtülü kazanca isabet eden tutarlar KDVK m. 30/d kapsamında değerlendirilemez. • KDVK’nın “İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi” başlıklı m. 30/d’de, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu madde hükmünün esas amacı işle veya işletme ile ilgisi bulunmayan giderlerin indirilmemesine yöneliktir. Bu kapsamda ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler indirilebilir olmalıdır. Nitekim, örtülü kazanç sonucunu doğuran işlemler ticari faaliyet kapsamı içindedir. Aksi bir yorum ise KDV’nin temel prensibi olan işle ilgili giderler için yüklenilen vergilerin mükellef üzerinde kalmaması prensibi ile çelişir. • KDV’nin zincir şeklinde işlemesi gerekir. Nitekim, ilişkili kişiden emsaline nazaran yüksek bedelle mal veya hizmet alımı yapılan hallerde örtülü kazanca konu olan işlem bir taraf için “hesaplanan KDV” diğer taraf için ise “indirim KDV”’dir. Bu kapsamda KDVK m. 30/d uyarınca bir tarafta KDV’nin indirimine izin verilmemesi, KDV zincirinin işleyişine müdahale eder ve zincir sistemini bozar. 7 Softa/Taşkesen, s. 75.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=