HUKUK-POSTASI-2021

Sorumluluk Hukuku Alanında Yeni Bir Oyuncu: Yapay Zekâ* Av. Yağmur Zeytinkaya Yapay zekânın kullanım alanı gün geçtikçe artmakta ve bu teknoloji hayatımızda giderek daha aktif rol oynamaya başlamaktadır. Akıllı telefon, 3-D yazıcı ya da drone gibi alışılagelen ürünlerin yanı sıra, insanlık tarihinde “çığır açan” ileri seviyedeki yapay zekâ teknolojileri de dikkat çekmektedir. İnsansız hava araçları, sürücüsüz otomobiller veya ameliyat yapan robotlar gibi çeşitli örnekler bu teknolojinin yapabileceklerini gözler önüne sermektedir. Sanayi Devrimi’nden Endüstri 4.0 çağına dek yaşanan teknolojik gelişmeler oldukça heyecan verici olsa da yapay zekânın verebileceği zararlar ve bu zararlardan dolayı kimin kapısının çalınacağı hala tartışmalıdır. İşbu hukuk postası makalesinde, yapay zekânın vereceği zararlara karşı sorumluluğa dair Türk hukuku ile yabancı hukuktaki güncel gelişmeler ele alınır. Yapay Zekânın Tanımı ve Hukuki Niteliği Yapay zekâya ilişkin pek çok farklı tanım mevcuttur. Yapay zekâ alanındaki aktif çalışmalarıyla bilinen AB Komisyonu yapay zekâyı “Belirli bir özerkliğe sahip olan ve belirli hedefleri gerçekleştirmek için çevresini analiz ederek ve faaliyette bulunarak zeki davranışlar sergileyen sistemler1” olarak tanımlar. Yapay zekânın kurucusu olarak anılan John McCarthy ise yapay zekâyı “akıllı makineler yapma bilimi ve mühendisliği” olarak tanımlamıştır.2 Yapay zekânın tanımına ilişkin henüz yeknesak bir düzenleme bulunmamaktadır. Bununla birlikte, yapay zekâyı daha iyi anlamak için “makine öğrenimi” ve “derin öğrenme” kavramlarına değinmekte de fayda vardır. Makine öğrenimi, genellikle yapay zekâ ile eşanlamlı olarak anılan, verilerden * Temmuz 2021 tarihli Makale 1 https://digital-strategy.ec.europa.eu/en/library/communication-artificial-intelligence-europe (Erişim tarihi: 17.07.2021). 2 http://jmc.stanford.edu/artificial-intelligence/what-is-ai/ (Erişimtarihi: 09.08.2021).

RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=