Borçlunun Konkordato Hükümlerine Aykırı Davranması* Av. Alper Uzun Giriş İcra ve İflas Kanunumuzun (“İİK”) 285 ila 309. maddeleri arasında düzenlenmiş olan “konkordato”, mali durumu bozulmuş olan borçlular ile bu borçlunun alacaklılarını korumayı amaçlayan bir yeniden yapılandırma anlaşmasıdır. Konkordato bir dönem ülkemizde epeyce uygulanmış ancak daha sonra “iflas erteleme” müessesesinin yürürlüğe konulmasıyla birlikte tercih edilir olmaktan uzaklaşmıştır. Ülkemizde 2016 yılında ilan edilen olağanüstü hâl kapsamında yayımlanan 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile iflas erteleme yoluna başvurulmasının önü kapanınca, yapılan mevzuat değişiklikleri ile birlikte konkordato uygulaması mali durumu bozulmuş ancak iflas girdabına düşmek istemeyen borçlular için tek başvuru yöntemi olarak ön plana çıkmıştır. Konkordato, yargı önünde belirli şartlar dahilinde oluşturulan önemli ve kuvvetli bir anlaşmadır. Konkordatoya taraf olmayan veya bu anlaşmayı kabul etmeyen alacaklıları da bağlar. Konkordato ile borçlu, borçlarını konkordatoda kabul edilen şekilde ödeyerek borçlarından kurtulur. Borçlu ödeme tutarı kadar, ödeme zamanına da uymalıdır. Konkordato, “adi konkordato”, “iflâstan sonra konkordato”, “malvarlığının terki suretiyle konkordato” olmak üzere farklı türlere ayrılmıştır. * Şubat 2021 tarihli Makale
RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=