Yabancıların Çalışma İzni Konusunda Son Gelişmeler
5 Şubat 2010 Tarihli ve 27484 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5951 sayılı Yasa, 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunda bir kısım değişiklikler yapılmasını düzenliyor. Bununla birlikte, Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun’un 22. maddesine dayanılarak çıkarılan Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin bazı önemli maddeleri, 21 Ocak 2010 tarih ve 27469 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile değiştirildi.
5951 sayılı Kanun ile Yabancılar için Gelen Yenilikler
- Usulüne uygun olarak yapılan başvurular, belgelerin tam ve eksiksiz olması kaydıyla Bakanlık tarafından en geç 30 gün içinde sonuçlanacaktır.
- “Mesleki hizmetler” (Mimar, mühendis, şehir ve çevre planlamacıları vs.) kapsamında çalışacak yabancılara “akademik ve mesleki yeterlilik” ile ilgili işlemleri tamamlanıncaya kadar, ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bir yılı geçmemek üzere ön izin verilebilmesi mümkün hale gelmiştir.
- Mesleki eğitim alanı dışında çalışacak yabancıların akademik ve mesleki yeterlilik ile lisans talep ve yeterlilik uygulamaları dışında tutulmuştur. Ayrıca, bu gibiler için Kanunda belirtilen diğer kurumlardan istenecek görüş talep edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nde Yapılan En Önemli Değişiklikler
- Teknolojik Başvuru: Elektronik ortamda da başvuru yapılabilecektir. Çalışma Bakanlığı da istenirse elektronik ortamda çalışma iznini verebilecektir.
- İkamet İzninin İşlenmesi: Yurtiçinden yapılan çalışma izin başvurularında çalışma izni verilmesi halinde izin belgesinin tebliğ tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde çalışma meşruhatlı ikamet tezkeresi almak için emniyet makamlarına başvuruda bulunulması zorunludur. Aksi halde çalışma izni geçerlilik kazanmaz.
- İlgili Mercilerin Zamanlı Görüş Verme Zorunluluğu: İlgili mercilerden görüş, bilgi ve belge talepleri günlü olarak yapılır. Kamu kurum ve kuruluşlarına belge taleplerinde en geç beş, bilgi ve görüş taleplerinde ise en fazla on beş gün süre verilir. İlgili merciler görüşlerini en geç on beş gün içinde Bakanlığa bildirirler. İlgili merciler, zorunluluk halinde, on beş günü geçmemek üzere ek süre talebinde bulunabilirler.
- Yabancı İstihdamının Milli Ekonomi Açısından Yararı: Bakanlık, ülke içinden istihdam yerine yabancı istihdamını haklı kılacak gerekçeleri değerlendirirken, işin özel niteliğini gösterir bilgiler ile yabancının eğitim durumu, çalışacağı işyerinin ulusal ekonomiye katkısı ve bu niteliklere uygun ücret düzeyi ile istihdam durumunu da dikkate alır.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
3 Ekim 2023 tarihli 32681 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi (“AYM”) 2019/7376 sayılı bireysel başvuru üzerinden verdiği 11.06.2024 tarihli kararında (“Karar”) işe iade talebiyle açılan davada delillerin hatalı değerlendirilmesi nedeniyle başvurucu işçinin hakkaniyete uygun yargılanma hakkının...
Küreselleşmenin bir sonucu olarak iş gücü hareketliliği artmış; birçok Türk vatandaşı, yabancı ülkelerde Türk şirketleri ya da uluslararası işverenler nezdinde çalışmaya başlamıştır. Bu durum, iş ilişkilerinin farklı hukuk sistemleriyle temasını kaçınılmaz kılmıştır...
Yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmesi ve bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda uygulanacak hukukun belirlenmesi işçinin korunması ilkesiyle tarafların hukuk seçimine dayanan irade serbestisi arasında bir denge kurulmasını gerektirir...
İfade özgürlüğü, bireylerin düşüncelerini ve eleştirilerini dile getirme hakkını güvence altına alan temel bir haktır. Ancak bu hak, iş hayatında karşılaşılan zorluklar ve etik normlar çerçevesinde sık sık sorgulanmaktadır. Anayasa Mahkemesi’ne taşınan bir davada, çalışanların iş yerindeki raporlara itiraz ederken...
İş hukukunda işveren vekili kavramı, işverenin işyerinin ve işletmenin idare ve sevk yetkisini belirli ölçüde devrettiği kişileri tanımlar. Bu isimlerle istihdam edilmeleri doğrudan işveren vekilliği sonucunu doğurmamakla birlikte, işveren vekillerinin genellikle CEO, CFO, genel müdür ve müdür yardımcısı unvanlarıyla...
İşçi ve işveren arasındaki iş ilişkileri diğer tüm sözleşmesel ilişkilerde olduğu gibi çeşitli sebeplerle sona erebilir. İş sözleşmeleri tarafların karşılıklı anlaşması yoluyla feshedilebileceği gibi işçi veya işverenin iş sözleşmesini tek taraflı feshi yoluyla yani bozucu yenilik doğuran hakkın kullanımıyla da...
Günümüzde pek çok iş sözleşmesinde, işveren tarafından tahsis edilen bilgisayar, kurumsal e-posta hesabı ve telefon gibi araçların kullanımı sınırlandırılır ve işverenin bunlar üzerindeki denetleme hakkı düzenlenir. İşveren, bu yönde bir denetim ve gözetim yetkisini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 399...
İşe iade davası açma hakkı, 4857 Sayılı İş Kanunu’nda yer alan (“İş Kanunu”) ve işçi lehine yaratılan, işveren tarafından keyfi veya geçerli bir sebebe dayanmadan fesih yapılmasını önlemeyi amaçlayan iş güvencesi düzenlemelerinden biridir. Bu hak, İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddelerinde düzenlenir...
İş ilişkisinin doğası gereği mevcut olan işverenin hâkim durumu, işçinin bağımlılık unsuru ve iş görme borcu, işverenin yönetim hakkının temellerini oluşturur. Yönetim hakkı, yasalara, iş akdine ve varsa toplu iş sözleşmesine aykırı olmamak kaydıyla, işverenin vereceği talimatlar ile...
Rekabet yasağı, çalışanın iş sözleşmesinin sona ermesinin ardından belirli bir süre boyunca eski işvereniyle aynı faaliyet alanında kendi veya başkası adına rekabet etmesini yasaklayan bir yükümlülüktür. Rekabet yasağı sözleşmesi ile işveren, çalışanın işyerindeki...
4857 Sayılı İş Kanunu’na (İş Kanunu) göre işveren tarafından iş sözleşmesinin geçerli bir nedene dayanmadan feshedilmesi doğrudan feshin geçersizliği anlamına gelmemektedir. İşçinin İş Kanunu’nda yazılı şartları sağlayarak işe iade davası açması sonucu davanın işçi lehine sonuçlanması halinde...