İsviçre Federal Mahkemesi’nin Forum Shopping Kararı
Giriş
İsviçre Federal Mahkemesi, 14 Mart 2018 tarihli ve 4A_417/2017 sayılı kararında, Swatch Group AG’nin (“Swatch”) İngiliz Cousins Material House UK (“Cousins”) aleyhine İsviçre’de menfi tespit davası açmasında hukuki menfaatinin bulunduğuna karar verdi. Bu kararla birlikte Federal Mahkeme, uluslararası uyuşmazlıklara ilişkin forum shopping kuralına yaklaşımını değiştirdi. Zira bu karar öncesinde Federal Mahkeme, sadece ilgili tarafın lehine olması amacıyla davanın İsviçre mahkemeleri nezdinde açılmasını (forum shopping) kabul etmemekteydi.
Davanın Konusu ve Karar
Swatch, yedek parçalar için seçici bir dağıtım sistemi oluşturarak, 31 Aralık 2015 tarihinde İngiliz toptancı şirket Cousins ile olan ortaklığına son verdi. Cousins, kendisine yedek parça temin edilmemesi halinde 16 Mart 2016 tarihinde İngiliz mahkemeleri nezdinde dava açacağını Swatch’a ihtar etti, ancak daha sonra bu tarihi 20 Nisan 2016 olarak değiştirdi. Bu erteleme üzerine Swatch, 19 Nisan 2016’da Bern Ticaret Mahkemesi nezdinde bir menfi tespit davası açtı. Cousins ise 29 Nisan 2016 tarihinde İngiliz mahkemelerine başvurdu.
Federal Mahkeme önceki kararlarında[1], davacının yalnızca kendi lehine olan mahkeme önünde dava açmasını (forum shopping) kabul etmemekteydi. Bu içtihadı esas alan Bern Ticaret Mahkemesi, 26 Temmuz 2017 tarihli kararında, Swatch’un İsviçre mahkemelerinde menfi tespit davası açmasında hukuki yararın bulunmadığına hükmederek menfi tespit talebini reddetti. Bunun üzerine Swatch, temyiz başvurusunda, Federal Mahkeme’den içtihadını değiştirerek temyiz talebinin kabul edilmesini talep etti. Federal Mahkeme, 14 Mart 2018 tarihli ve 4A_417/2017 sayılı kararında, Swatch’un iddiasını haklı bularak forum shopping’e ilişkin uygulamasını değiştirdi. Böylece Federal Mahkeme’ye göre, davanın kendi lehine olan mahkemede görülmesi için menfi tespit davası açılması halinde hukuki menfaatin varlığı kabul edildi. Bu karar üzerine dosya, yetkisi hakkında karar vermek üzere yeniden Bern Ticaret Mahkemesi’ne gönderildi.
“Forum Shopping” Kavramı
Taraflar, davanın görüleceği yetkili mahkemenin davanın sonucunu etkileyebilmesi nedeniyle, kendileri için en uygun mahkemeyi seçmek ve yargılamanın bunun dışındaki mahkemeler önünde yapılmasını önlemek amacıyla davanın belirli bir hukuk çevresindeki mahkemeler nezdinde görülmesini amaçlayabilir. Bu haliyle forum shopping, “tarafın davayı kendi lehine olacak mahkeme önünde açma çabası”[2] olarak tanımlanabilir.
Davanın bir mahkeme önünde değil de başka bir mahkeme önünde açılmasının davanın tarafı açısından çeşitli yararları olabilir. Esasa ve usule uygulanacak hukuk, davanın hangi ülke mahkemesi nezdinde açıldığına göre belirlenir. Esasa ilişkin hükümlerinde taraf lehine hükümlerin yer aldığı veya mahkemenin ve tarafların daha aşina olduğu usul kurallarını ihtiva eden hukuk sisteminin kurallarının uygulanması dava sürecinde kolaylık sağlayacağı gibi davanın taraf lehine sonuçlanmasını da sağlayabilir. Ayrıca, hakimin hukukunun (lex fori) etkileyeceği diğer tüm hususlar da o mahkemeye göre belirlenir.
Bir “Forum Shopping” Yöntemi Olarak Menfi Tespit Davası
Uyuşmazlığın taraflarından biri, kendisine uygun olmayan bir mahkemede dava tehdidi ile karşılaşması ihtimalinin varlığı halinde, kendisi için daha uygun bir mahkemede menfi tespit davası açarak derdestlik koşulunu sağlayabilir. Menfi tespit davasının açılmasını müteakip, menfi tespit davasını açan tarafın aleyhine olacağı düşünülen mahkemede davanın açılması halinde, bu mahkeme açılan menfi tespit davasının derdestlik şartını sağladığını kabul edebilir. Böyle bir durumda, ikinci davanın açıldığı mahkeme, dava için yetkisizlik kararı verebilir ve sonuç olarak dava bu mahkemede açılamayabilir.
Türk Hukukundaki Durum
Türk doktrininde, tarafların kendileri için en uygun mahkemede dava açması (forum shopping) dürüstlük kuralını açıkça ihlal etmemesi halinde dava taraflarının en tabii hakkı olarak değerlendirilmektedir[3]. Yargıtay da kişinin kendi lehine olan mahkemede dava açmasını haklı hukuki sebep sayarak 2009 tarihli bir kararında “Birden çok mahkeme arasında kendi menfaatlerinin en uygun şekilde yerine getirilebileceği devlet mahkemesini seçmesi haksız ve zararlatıcı bir eylem olarak düşünülemez”[4] yorumunu yapmıştır.
Sonuç
İsviçre Federal Mahkemesi’nin 14 Mart 2018 tarihli kararıyla İsviçre mahkemeleri önünde bir menfi tespit davası açmanın şartları kolaylaşmıştır. İsviçre Federal Mahkemesi’nin bu içtihadıyla beraber, uluslararası niteliği haiz bir uyuşmazlığın söz konusu olması halinde, uyuşmazlığın menfaatine uygun olmayan bir mahkeme önünde görülmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalan taraf, İsviçre mahkemeleri nezdinde bir menfi tespit davası açarak davanın İsviçre mahkemeleri önünde görülmesini sağlayabilecektir.
[1] BGE 136 III 523
[2] Black’s Law Dictionary forum shopping tanımı: “when a party attempts to have its action tried in a particular court or jurisdiction where it feels it will receive the most favorable judgment or verdict”.
[3] Nomer, Ergin: Devletler Hususi Hukuku, 21. Bası, İstanbul 2015, s. 489. “Şu halde, forum shopping milletlerarası hukuk alanında olduğu gibi, Türk hukuku açısından da hukuki, kanuni ve meşrudur”.
[4] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2008/10582 E. 2009/4282 K. sayılı ve 08.04.2009 tarihli kararı.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Anayasa Mahkemesi (AYM), 17 Haziran 2025 tarihli ve E.2024/237, K.2025/137 sayılı kararıyla (Karar), medeni usul hukukunda köklü bir değişikliğe yol açan önemli bir tespitte bulunmuştur. Yüksek Mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 166. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ve aynı...
Anayasa Mahkemesi, 22.10.2024 tarihli 32700 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 22.05.2024 tarihli 2022/31465 Esas başvuru numaralı kararıyla (“Karar”); dava dilekçesinde davalıların gösterilmeyen adreslerinin ve kimlik numaralarının bildirilmesi için verilen kesin süreye rağmen bu eksikliğin tamamlanmaması...
Türk hukukunda hâkim olan “usul esastan önce gelir” ilkesi uyarınca dava açma sürelerinin doğru tespiti kritiktir. Anayasa Mahkemesi 02.05.2024 tarihli 2020/13187 E. ve 02.05.2024 K. sayılı kararında (“Karar”), dava açma süresinin hatalı tespit edilmesi üzerine davanın reddedilmesi nedeniyle mahkemeye...
Hukukumuzda yargılama usulü, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) ile düzenlenir ve her aşamada hak düşürücü süreler öngörülür. Hak düşürücü süreler, süreye riayet etmeyen taraf için hakkın kullanımının ortadan kalkmasına sebep olan bir yaptırım şeklidir...
Müdahale diğer bir ifadeyle davaya katılma, idari yargılama usulünde hukuk yargılamasına kıyasla temel farklılıklar içerir. Bu farklılıklar, idari yargılamada müdahilin hak arama hürriyetini kullanabilmesi bakımından kritik önem taşır. Bilindiği üzere, idari yargılama usulünde, davacı olmanın iki yolu bulunur...
6 Ekim 2023 tarihli 32331 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi (“AYM”) 2019/17969 sayılı bireysel başvuru üzerinden verdiği 08.06.2023 tarihli kararında (“Karar”) işçilik alacağının ödenmesine ilişkin açılan belirsiz alacak davasının, alacakların belirlenebilir olması nedeniyle dava şartı...
İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu (“İBBGK”) 2021/5 E. 2023/2 K. sayılı 28.04.2023 tarihli İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı’yla (“Karar”) hukuk davalarında hükümde kanun yolu süresinin hatalı olarak uzun gösterilmesi halinde, hatalı gösterilen süre içerisinde yapılan kanun yolu başvurusunun...
Munzam (aşkın) zarara ilişkin davalarda zararın ispatlanması meselesi sıkça gerek Anayasa Mahkemesi’nin gerek Yargıtay’ın farklı dairelerinin inceleme ve değerlendirmesine konu olmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“YHGK”) 29.03.2022 tarihinde verdiği 2021/928 E. 2022/401 K. sayılı kararıyla bir kez daha...
Hukukumuzda kesinlik sınırı istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulabilmesi için kanunla öngörülmüş olan parasal sınırlardır. Alacak miktarı veya dava değeri bu belirtilen parasal sınırların üstünde olan ilk derece ve istinaf mahkemeleri kararlarına karşı bir üst mahkemeye başvurma imkanı mevcutken, parasal...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay Hukuk Daireleri arasında, henüz ifa zamanı gelmemiş bir alacak için açılmış bir davada, mahkeme tarafından ifa zamanı henüz gelmediği gerekçesiyle usulden mi yoksa esastan mı ret kararı verilmesi ve buna bağlı olarak tayin edilecek avukatlık ücretinin maktu veya...
Islah genel anlamda, tarafların iddia ve savunmanın değiştirilmesi yasağına bir istisna olarak öngörülmüştür ve bu yasak sebebiyle gerçekleştiremedikleri usuli işlemleri kısmen veya tamamen düzeltmelerine denir. Islah, tek taraflı ve açık bir irade beyanıdır ve...
Belirsiz alacak davasının koşulları son dönemde sıkça Yüksek Mahkeme’nin inceleme ve değerlendirmesine konu olmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da 07.07.2021 tarihinde verdiği 2021/485 E., 2021/971 K. sayılı kararında (“Karar”), kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağına ilişkin...
Kanun yolları, mahkeme kararlarının denetlenerek yargılama hatalarının giderilmesini sağlaması açısından hukuk devletinin vazgeçilmezidir. Ancak, uyuşmazlıkların bir noktada sonlandırılması ve kararların kesinleşmesi gerekir. Bu Hukuk Postası makalesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu...