2020 LCIA Kuralları
Giriş
11 Ağustos 2020 tarihinde, Londra Uluslararası Tahkim Divanı (“LCIA”), LCIA tahkim kurallarında[i] (“LCIA Kuralları 2020” veya “LCIA Kuralları”) değişiklikler yapıldığını ve yeni kuralların 1 Ekim 2020’de yürürlüğe gireceğini açıkladı. LCIA Kuralları 2020, kuralların daha önceki bir sürümünün geçerli olacağı yönünde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaması koşuluyla, bu tarihte veya bu tarihten sonra kurallar uyarınca başlatılan tahkimler için geçerli olacak.
Kurallarda bir önceki değişiklik 2014 yılında yapılmıştı. Bu güncelleme ile LCIA, kuralların güncel ve en iyi tahkim uygulamalarını yansıtmaya devam etmesini temin etmeyi ve “tahkim ve arabuluculuk süreçlerini hakemler, arabulucular ve taraflar için daha akıcı ve açık hale getirmeyi"[ii] amaçlar.
Paula Hodges, QC (LCIA Başkanı) tarafından belirtildiği üzere, değişikliklerin “hafif bir dokunuşla”[iii] yapılmasına özen gösterilmiş ve değişikliklerle bazı önemli konular açıklığa kavuşturulmuştur.
Bu makale, LCIA Kurallarında yapılan değişikliklerin kısa bir özetini sunmayı amaçlar. Tahkim kurallarındaki değişikliklere ek olarak arabuluculuk kurallarında da değişikliklerin yapıldığını, ancak arabuluculuk kurallarına yapılan değişiklikler bu makalenin kapsamı dışında olduğunu belirtmek gerekir.
Önemli Değişiklikler
Yeni koronavirüs salgınının doğal bir sonucu olarak, tahkim yargılamasının ilgili tüm tarafları, “yeni normale” uyum sağlamak için bazı değişiklikler yaptı. Bu kapsamda, teknoloji kullanımının artması ile bağlantılı olarak LCIA Kuralları 2020’de sanal duruşmalar ve elektronik iletişime ilişkin yeni düzenlemeler yapıldı. Örneğin, Madde 14.3’te iletişimin “bir duruşma yoluyla şahsen veya telekonferans, video konferans veya diğer iletişim teknolojileri veya yazışma alışverişi yoluyla sanal olarak” yapılabileceği belirtilir. Bir diğer örnek ise kararların elektronik olarak imzalanabileceğine ilişkin Madde 26.2’de yapılan düzenlemedir. Özellikle, elektronik iletişimin önceliği (taraflarca aksi kabul edilmedikçe ve hakem kurulunun aksi yönde bir kararı olmadıkça) LCIA Kuralları Madde 4.3’de belirtilmiştir. Söz konusu iletilerin ne zaman teslim edilmiş sayılacağına ilişkin düzenleme de yapılmıştır. Tahkim Talebinin ve Cevap Dilekçesinin elektronik olarak sunulması bu düzenlemenin kapsamındadır, bu da tebligatların e-posta ile yapılabileceği anlamına gelir. Buna göre davanın açılma tarihi, Talebin elektronik ortamda Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından alındığı tarih olarak tanımlanmıştır.
Madde 19.2, duruşmaların sanal olarak; telekonferans, video konferans veya katılımcılarla bir veya daha fazla coğrafi yerde (veya karma biçimde) diğer iletişim teknolojileri kullanılarak yapılabileceğini belirtir.
Teknoloji kullanımına ilişkin düzenlemeler, Madde 9B’deki Acil Durum Hakemi ile ilgili hükümlerde de görülür. Madde 9.5, Acil Durum Hakeminin atanmasına ilişkin yapılacak başvurunun Yazı İşleri Müdürlüğü’ne yazılı olarak elektronik araçlarla yapılacağını belirtir. Buna ek olarak, her ne kadar Acil Durum Hakemi duruşma yapmadan dosya üzerinden karar verebilirse de, duruşma yapılması halinde, diğer maddelere ek olarak, Madde 19.2’nin uygulama alanı bulacağı açıkça düzenlenir.
Bu bağlamda, hakemlerin “tahkimin etkinliğini ve süratle yürütülmesini (herhangi bir duruşma dahil) iyileştirmek için teknoloji kullanılması” konusunda karar verme yetkisini açıkça düzenlediğinden Madde 14.6 oldukça önemlidir. Bilindiği üzere, hakem kurulunun, taraflar arasındaki uyuşmazlığın nihai çözümü için adil, etkin ve süratli bir yargılama yürütülmesi amacıyla, gereksiz gecikmelerden ve masraflardan kaçınarak, şartlara uygun usulleri belirlemesi gerekir.
Hakem kurulunun, talepleri erken reddetme yetkisi de açıkça kabul edilmiştir. Madde 22.1(viii) uyarınca, hakemler, herhangi bir iddia, savunma, karşı dava, çapraz dava, karşı dava savunması veya çapraz dava savunmasının açıkça yargı yetkisinin dışında olduğunu veya kabul edilemez veya açıkça dayanaksız olduğunu belirten bir talimat veya karar verebilir. Bu, hakemlerin yargılamayı hızlı ve etkin şekilde yürütmesine izin veren başka bir araçtır.
LCIA Kuralları 2020, birleşik Tahkim Talebi ve Cevap Dilekçesinin sunulmasına izin verir, böylece bir veya daha fazla davalı aleyhine ve bir veya daha fazla tahkim sözleşmesi kapsamında birden fazla dava başlatılabilir.
Hakem kurulunun ve LCIA Divanının davaların birleştirilmesine karar verme yetkisi de güncellendi. Madde 22A’nin yeni hali, LCIA Divanının ve hakem kurulunun davaların birleştirilmesi veya eşzamanlı yürütülmesine ilişkin yetkilerini ele alır. Bu madde, uyuşmazlıkların uyumlu tahkim anlaşmaları kapsamında ortaya çıkması ve aynı veya bir dizi işlemle ilgili olduğu durumlarda, birleştirilmiş veya eşzamanlı yargılamalar yürütülebileceğini öngörür. Bu düzenleme ile birleşmenin mümkün olduğu durumların kapsamı genişlemiştir.
Kuralların düzenlediği bir diğer önemli konu hakem sekreterlerine ilişkindir ve Madde 14.A ile düzenlenir. Bilindiği gibi, hakem sekterlerinin rolü ve yapacakları işlerin kapsamı tartışmalı bir konudur. Hakemlerin, yargı sürecine destek sağlaması için hakem sekreteri ataması sıkça karşılaşılan bir durumdur. İlgili hüküm, açıkça hakemlerin hiçbir koşulda karar verme işlevini hakem sekreterine devredemeyeceğini açıkça ifade eder. Buna ek olarak, Madde 14.8; “hakem sekreteri tarafından yürütülen tüm görevler, tüm görevlerin LCIA Kurallarının gerektirdiği standartlara göre yerine getirilmesini sağlama sorumluluğunu elinde bulunduracak olan Hakem Kurulu adına ve gözetiminde yürütülecektir.” şeklinde bir düzenleme içerir. Bu düzenleme ile hakem sekreterlerinin görevlerini hakemlerin kontrolünde gerçekleştireceği vurgulanır. Hakem sekreteri atamalarının tarafların onayına tabi olduğu ayrıca belirtilmelidir.
Yeni eklenen Madde 24A ve Madde 30A ile hukuka uygunluk (compliance) ve verilerin korunması konularını kapsayan düzenlemeler yapılmıştır.
LCIA Kuralları hakemlerin uyuşmazlığın esasına ilişkin verecekleri kararlar bakımından üç aylık bir zaman sınırı öngörür. Yeni düzenleme, hakemleri, taraflarca (sözlü veya yazılı olarak) son beyanın sunulmasını takiben üç ay içinde kararlarını vermeye teşvik eder. Kuralların önceki sürümünde ise hakemlerin nihai kararlarını, son beyanın sunulmasını takiben makul olan en kısa süre içinde vermeleri gerektiğine ilişkin genel bir düzenleme yer almaktaydı.
Ek olarak, Tahkim Masrafları Çizelgesi[iv] de değiştirildi. Özellikle, hakemler için öngörülen tavan saatlik ücret, belirli davaların karmaşıklığı ve önemi dikkate alınarak GBP 450’den GBP 500’e yükseltilmiştir. Bununla birlikte, istisnai durumlarda, daha yüksek saatlik ücret belirlenmesine ilişkin Tahkim Masrafları Çizelgesinde yer alan hüküm korunmuştur. Tahkimin başlaması için kayıt ücreti, LCIA Sekreterliğinin saatlik ücretleri, Acil Durum Hakemi atanması için başvuru ücreti ve Acil Durum Hakeminin ücreti de artırılmıştır. Hakem sekreterleri ile ilgili yapılan değişikliklerin bir yansıması olarak hakem sekreterlerinin saat ücretlerine ilişkin bir hüküm de eklenmiştir.
Sonuç
LCIA Kurallarında yapılan değişikliklerin, LCIA Kuralları kapsamında yürütülen tahkimlerin etkinliğini artırması olası gözükmekte ve bu nedenle güncellemeler memnuniyetle karşılanır. Bu güncellemelerin LCIA’nın önde gelen tahkim kurumlarından biri olarak konumunu korumasına imkân vereceğini öne sürmek makul görünmektedir.
[i] 2020 LCIA Kuralları’na erişim için: (Erişim tarihi: Ağustos 2020)
[ii] LCIA web sitesinde duyurulan güncelleme için bkz: https://www.lcia.org/lcia-rules-update-2020.aspx (Erişim tarihi: Ağustos 2020)
[iii] LCIA web sitesinde duyurulan güncelleme için bkz: https://www.lcia.org/lcia-rules-update-2020.aspx (Erişim tarihi: Ağustos 2020)
[iv] Tahkim Masrafları Çizelgesine şu adresten erişilebilir: https://www.lcia.org//Dispute_Resolution_Services/schedule-of-costs-lcia-arbitration-2020.aspx (Erişim tarihi: Ağustos 2020)
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Uluslararası ticari tahkimde verilen hakem kararlarının yabancı ülkelerde hüküm ve sonuç doğurabilmesi için “tanıma” ve “tenfiz” süreçlerinden geçmesi gerekir. Bu süreç hem New York Sözleşmesi hem de Türk hukukunda Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu (“MÖHUK”) hükümleri ile düzenlenmiştir...
Tahkime elverişlilik, belirli bir uyuşmazlık konusunun tahkim yoluyla çözüme elverişli olup olmadığının tespitini ifade eder ve uluslararası ticari uyuşmazlıkların çözümünde tahkimin temel bir yönünü oluşturur...
Yabancı mahkeme ve hakem kararlarının Türkiye’de tanınması, tenfizi ve hakem kararlarının iptali süreçlerinde kamu düzeni hem teoride hem de uygulamada en kritik denetim ölçütlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Yargıtay kararları, kamu düzeni kavramının kapsamı ve uygulanma biçimine ilişkin içtihadın yönünü...
Bilindiği üzere, itirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde düzenlenen ve borçlunun icra takibine yaptığı itirazı hükümden düşürmeyi amaçlayan özel bir dava türüdür. Takibin devamını sağlamayı amaçlayan bu dava türünün hukuki niteliği konusunda doktrinde farklı görüşler...
16 Aralık 2024 tarihinde, Londra Uluslararası Tahkim Divanı (“LCIA”) 22 Temmuz 2017 ile 31 Aralık 2022 arasındaki dönemi kapsayan üçüncü grup hakemin reddi talebine ilişkin kararlarını yayımladı. LCIA ayrıca, temel hukuki temaları ve analitik eğilimleri ortaya koyan ayrıntılı bir yorum yayımlamış olup...
Milletlerarası Ticaret Odası (“MTO”), 2023 yılı uyuşmazlık çözümü istatistiklerine ilişkin raporunu (“Rapor”) yayınlayarak uluslararası tahkimin gelişen görünümüne ışık tuttu. İstatistikler, tahkimin birçok farklı sektörde tercih edilen bir uyuşmazlık çözüm mekanizması olduğunu ve çok çeşitli uyuşmazlıklarda...
Sendikasyon kredileri küresel finansman modelleri arasında önemli bir yere sahiptir. Sadece 2023 yılında ABD’de şirketlere 3.655 adet sendikasyon kredisi sağlanması ve bu kredilerin değerinin 2.4 trilyon dolara ulaşması, Avrupa’da ise söz konusu işlem hacminin 1.186 sendikasyon kredisi ile 679 milyar dolar...
İhtiyati haciz, alacaklının alacağını güvence altına almak amacıyla borçlunun malvarlığına geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz, alacaklıların haklarını koruma altına almak için önemli bir araç olmakla birlikte kötüye kullanılmasının önlenmesi amacıyla Türk Hukukunda belirli ve sıkı şartlara bağlanmıştır...
Tarafların tahkim yolunu seçmesinin en önemli nedenlerinden birisi de hakemlerini özgürce seçebilme olanağıdır. Taraflara tanınan bu özgürlük, tahkimi, tarafların yargılamayı yürütecek hakimleri belirlemek yetkisinden yoksun oldukları, devlet mahkemeleri önündeki yargılamalardan da ayırır...
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 12.10.2022 tarihli kararıyla tahkim anlaşması bulunan uyuşmazlıklarda ihtiyati tedbir kararına itiraz halinde devlet mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verdi...
Uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesine ilişkin irade açıklaması tahkim sözleşmesinin temel kurucu unsurudur. Geçerli bir tahkim sözleşmesinden bahsedilebilmesi için tarafların tahkim iradelerinin ihtilafa yer vermeyecek şekilde ortaya çıkması gerekir...
Hollanda Tahkim Enstitüsü Vakfı (NAI) yeni tahkim kurallarını yayınladı . 1 Mart 2024 itibarıyla yürürlükte olan 2024 NAI Tahkim Kuralları, bu tarih veya sonrasında açılan tahkim yargılamalarında uygulanır. Bu makalede 2024 NAI Tahkim Kuralları ile gelen temel yenilikler ele alınacaktır...
Ticari hayatı dönüştüren internet kendine has uyuşmazlıkları beraberinde getirir. İnternet sitelerine erişimi kolaylaştıran alan adları, kimi zaman bilinçli olarak tanınmış bir markayla karıştırılacak benzerlikte kayıt ettirilir. Marka hakkı sahibi bu gibi kötü niyetli kayıt hallerinde yerel mahkemeye alternatif olarak alan...
ICC Tahkim ve ADR Komisyonu (“Komisyon”), olası uyuşmazlıkların önlenmesi ve tüm paydaşların ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla alternatif uyuşmazlık çözüm (“ADR”) mekanizmalarına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla yeni bir rehber ve rapor yayımladı. Uyuşmazlıkların Etkin Yönetimi Rehberi, en uygun...
Birleşme ve Devralmalar (“M&A”), şirketlerin veya varlıkların birleşme, devralma, varlık satın alma veya yönetimin devralması gibi çeşitli finansal işlemler yoluyla yeniden yapılandırılmasını ifade eder. Bu Hukuk Postası Makalesi, hakem heyetleri önüne gelen M&A uyuşmazlıklarını ele alır.
Tahkim uygulaması çerçevesinde esasa girme yasağı (revision au fond) mahkemelerin bir hakem kararını incelerken uyuşmazlığın esasına dair bir inceleme yapmayacakları anlamını taşır. Bu yasak en temelde iptal davaları ile tenfiz süreçlerinde karşımıza çıkar. Bir hakem kararına karşı başvurulabilecek tek kanun...
Türk hukukunda taraflar, üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri haklarla ilgili olarak doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların hakemler tarafından çözülmesi konusunda anlaşma yapabilir. Bununla birlikte, taşınmazın aynına ilişkin haklar ile iflas hukuku, aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar gibi...
4 Eylül 2020 tarihinde, Milletlerarası Ticari Tahkim Konseyi (“ICCA”) çatısı altında bir çalışma grubu “Milletlerarası Tahkimde Fiziki Duruşma Hakkı Mevcut Mudur?” başlıklı bir araştırma projesine başladı. Covid-19 salgını nedeniyle birçok tahkim duruşması çevrimiçi olarak gerçekleştirildi...
Dubai Uluslararası Tahkim Merkezi, 25 Şubat 2022 tarihinde tahkim kurallarını değiştirdi. 2022 Tahkim Kuralları 2 Mart 2022 tarihinde yayınlandı ve 21 Mart 2022 tarihinde yürürlüğe girdi. Kurallar 21 Mart 2022’den sonra yapılan tahkim davalarına uygulanır, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde tahkim...
Achmea’nın AB-içi yatırım uyuşmazlıklarında doğurduğu tartışma katlanarak devam ediyor. Son olarak Paris İstinaf Mahkemesi, Polonya aleyhine sonuçlanan yatırım tahkimlerinde verilen hakem kararlarının Achmea gözetilerek iptaline hükmetti...
Türk hukukunda hakem kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yolu, iptal davası olarak düzenlenir. Yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği tahkim yargılamalarında 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu (“MTK”) uygulama alanı...
Bilindiği üzere Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) bir kararı sonrasında AB-içi uyuşmazlıkların tahkimde görülmesi ve özellikle Enerji Şartı Anlaşması (“EŞA”) altında tahkim konusunda sorunlar ortaya çıkmıştır...
Şirketler hukukunda tahkim uygulaması tahkime elverişlilik konusu başta gelmek üzere birçok açıdan tartışmalı unsurlar barındırır. Bu uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğunun kabul edildiği hukuk sistemlerinde dahi esas sözleşmeye tahkim şartının konulup konulamayacağı...
Yargılama süreçlerine doğrudan etkisi olan teknoloji kullanımındaki büyük artış tahkim için de yararlı oldu. Özellikle dijitalleşme ile tahkim yargılamasının şekli, tarafların gereksinimlerini de dikkate alarak, zaman ve maliyet verimliliğini arttıracak şekilde değişti. Bu doğrultuda ve COVID-19 pandemisine önlem...
Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”), 6 Mart 2018 tarihinde oldukça tartışmalı bir karara imza attı.[1] 1991 tarihli Hollanda-Slovakya İkili Yatırım Anlaşması’nda yer alan tahkim klozunun Avrupa Birliği (“AB”) hukukuna aykırılığına hükmedilen Achmea kararı, yatırım tahkiminde uzun soluklu tartışmaları beraberinde...