Son Dönem Yargıtay Kararları Işığında Kamu Düzeni

31.05.2025 Mehveş Erdem Kamiloğlu

Giriş

Yabancı mahkeme ve hakem kararlarının Türkiye’de tanınması, tenfizi ve hakem kararlarının iptali süreçlerinde kamu düzeni hem teoride hem de uygulamada en kritik denetim ölçütlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Yargıtay kararları, kamu düzeni kavramının kapsamı ve uygulanma biçimine ilişkin içtihadın yönünü belirler. Bu makale, daha önce yayımlanan “Tenfiz Engeli Olarak Kamu Düzeni”[1] başlıklı değerlendirme yazımızın devamı niteliğinde olup, önceki çalışmada kamu düzeni kavramının teorik çerçevesi ve 2012 tarihli İçtihadı Birleştirme Büyük Kurulu kararı ile şekillenen genel ilkeleri ele alınmış ve o dönemki Yargıtay kararları ışığında açıklamalara yer verilmişti. Bu makalede ise, son yıllarda verilen Yargıtay kararları üzerinden uygulamadaki yansıma ve gelişim aktarılır. 

Son Dönem Yargıtay Kararları Işığında Kamu Düzeni
% 0

Yabancı Hakem Kararının Ceza Mahkemesi Kararıyla Çelişmesi Tek Başına Tenfiz Engeli Oluşturmaz

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (“HGK”) 08.11.2023 tarihli kararında, Milletlerarası Ticaret Odası nezdinde verilen yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi talebi incelenmiştir. Söz konusu tahkim yargılamasında yargılama iki aşamalı yürütülmüştür ve sonunda 13.12.2012 ve 19.06.2013 tarihli iki hakem kararına hükmedilmiştir. Tenfiz sürecinde her bir hakem kararı yönünden ayrı kamu düzenine aykırılık iddialarında bulunulmuştur. 

İlk derece mahkemesi, 13.12.2012 tarihli hakem kararının, Türk ceza mahkemelerince verilmiş kesin bir kararla çeliştiği; 19.06.2013 tarihli hakem kararı yönünden ise, kararın dayanağını oluşturan değerleme raporunun davacı tarafından hazırlanmış olmasına ve başlangıçta sunulması reddedilmesine rağmen, hakem heyetinin emri ve gizlilik kararıyla yalnızca ticari sır içermeyecek şekilde dosyaya sunulması; raporu kimin hazırladığı bilgisinin gizli tutulması ve raporun yalnızca davalı asil dışlanarak değerlendirilmesi gibi gerekçelerle, silahların eşitliği, ispat hakkı ve yargılamanın aleniyeti ilkelerinin ihlal edildiğini belirterek her iki karara ilişkin tenfiz taleplerini kamu düzenine aykırılık nedeniyle reddetmiştir.

Dosya Yargıtay’a gitmiş; Yargıtay, 13.12.2012 tarihli hakem kararı ile ceza mahkemesi kararı arasında beraat gerekçesi dikkate alındığında çelişki bulunmadığı, zira ceza yargılamasında mahkûmiyet için yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ve suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiğini ifade etmiştir. 19.06.2013 tarihli hakem kararı yönünden ise, hükme esas alınan rapordan ise değerleme ile ilgili olmayan kısımların çıkarılması ve davalı asilin raporu görmemesinin tahkim usulüne aykırı olduğuna dair somut delil sunulmadığı gerekçesiyle bu hususun kamu düzenine aykırılık oluşturmadığı değerlendirilmiş ve bu nedenle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. 

Bozma üzerine davalı taraf karar düzeltme talebinde bulunmuş, bu talebi inceleyen Yargıtay, taraflarca kararlaştırılmış usul kurallarına aykırı şekilde raporun yalnızca kısmen sunulması, hazırlayan kişilerin isimlerinin gizlenmesi, değerlemede esas alınan model ve metotların açıklanmaması, bu kişilerin çapraz sorgulanmasına imkân tanınmaması ve tüm bu sınırlamaların hukuken geçerli ve makul bir gerekçeye dayanmaması nedeniyle savunma hakkının ihlal edildiğini ve bunun da kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini tespit etmiştir. Ancak Yargıtay ilk derece mahkemesinin her bir hakem kararı yönünden ayrı ayrı hüküm kurması gerekirken tek bir hüküm kurmasını usul ve yasaya aykırı bulmuş, bu nedenle kararı ilk bozma gerekçesinden farklı bir gerekçeyle bozmuştur. Farklı gerekçeye dayalı bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesi önceki kararında direnmiş, direnme kararı temyiz edilerek HGK önüne gelmiştir. 

HGK, 19.06.2013 tarihli hakem kararıyla ilgili olarak, bu kararın kapsam dışında bırakıldığını ve davacı tarafın bu kararı temyiz etmesinde hukuki yarar bulunmadığını belirterek temyiz talebini reddetmiştir. 13.12.2012 tarihli hakem kararıyla ilgili olarak, Yargıtay, aynı maddi vakıaya ilişkin ceza mahkemesince verilen beraat kararının, hakem kararının tanınması ve tenfizine engel teşkil etmediğine hükmetmiştir; zira ceza mahkemesi söz konusu fiillerin suç oluşturmadığını belirtmiş, ancak bu fiillerin hukuka aykırı olup olmadığına dair açık ve kesin bir değerlendirmeye yer vermemiştir. Kaldı ki, hakem heyeti tarafından verilen karar, ceza yargılamasından farklı olarak, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğün ihlali gerekçesiyle tesis edildiğinden, ceza mahkemesi kararıyla doğrudan bir çelişki de bulunmamaktadır. HGK yerel mahkemenin tanıma ve tenfizi reddetmesine ilişkin kararının doğru olmadığını belirterek, 13.12.2012 tarihli hakem kararına ilişkin yerel mahkeme kararını bozmuştur. Mahkemenin her bir hakem kararı için ayrı ayrı hüküm kurması gerekirken tek bir karar vermesi de ayrıca usule aykırı bulunmuştur[2] .

Süresi Dolan Sözleşmedeki Tahkim Anlaşması Fiilen Devam Eden İlişkiye Uygulanmaz

HGK’nın 29.11.2023 tarihli kararında, taraflar arasında daha önce imzalanan ve iki yıl süreli olan 01.01.2008 tarihli distribütörlük sözleşmesinde yer alan tahkim anlaşmasının, bu sürenin sona ermesinden sonra taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmaksızın fiilen devam eden ilişki bakımından geçerli olup olmayacağı değerlendirilmiştir.

Davacı, sözleşmenin sona ermesinden sonra da ticari ilişkinin sürdüğünü, ancak bu ilişki yazılı bir sözleşmeye dayanmadığı için geçerli bir tahkim anlaşmasından söz edilemeyeceğini ileri sürerek dava açmıştır. Davalı ise süresi sona ermiş olan 01.01.2008 tarihli sözleşmedeki tahkim anlaşmasını ileri sürerek, davanın görev yönünden reddini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesi, taraflar arasında 2008 tarihli yazılı sözleşme olmasa da bu sözleşmenin fiilen sürdürüldüğünü ve tarafların tahkim anlaşmasını da bu çerçevede kabul ettiğini belirterek tahkim itirazını kabul etmiş, davayı görevsizlik nedeniyle reddetmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi bu kararı onamıştır.

Fakat Yargıtay bu kararı bozmuş; süresi dolan bir sözleşmede yer alan tahkim anlaşmasının, taraflarca açıkça yazılı olarak yeniden kabul edilmediği sürece yeni ilişkiye uygulanamayacağını belirtmiştir. Bozma kararında, tahkim iradesinin açık ve tereddütsüz bir biçimde ortaya konulması gerektiği, tahkim yargılamasının istisnai nitelikte olduğu ve bu nedenle genişletici yorumlanamayacağı vurgulanmıştır.

Direnme üzerine dosya HGK önüne gelmiş, HGK da Daire görüşünü benimseyerek, süresi dolmuş sözleşmenin tahkim anlaşmasının yeni döneme teşmil edilemeyeceğine, tahkim anlaşmasının asıl sözleşmeden bağımsız olduğu ve geçerliliğinin açık, yazılı tahkim iradesine bağlı bulunduğuna karar vermiştir.

Bu kapsamda, HGK taraflar arasında yazılı şekilde yürürlük süresi dolan bir sözleşmedeki tahkim anlaşmasının, tarafların açık bir şekilde bu anlaşmayı yeniden kabul ettiklerine dair irade beyanı bulunmadıkça, daha sonra fiilen sürdürülen ticari ilişki bakımından geçerli kabul edilemeyeceği sonucuna varmıştır[3].

Tacir Olmayan Kişi Hakkında Verilen Yabancı İflas Kararının Tanınması Kamu Düzenine Aykırıdır 

Yargıtay 09.05.2023 tarihli kararında iflas hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talebinde kamu düzeni değerlendirmesi yapmıştır. Somut olayda, davacı hakkında Hollanda mahkemesi tarafından verilen bir iflas kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi istenmiş, ancak ilk derece mahkemesi davacının Türkiye'de tacir olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. İlk derece mahkemesi, İcra ve İflas Kanunu’nun (“İİK”) 43. maddesine atıfla yalnızca tacir olan veya özel kanunlarla iflasa tabi tutulan kişilerin iflasına karar verilebileceğini ve bu sınırlamanın kamu düzenine ilişkin olduğunu belirtmiştir. 

Bölge Adliye Mahkemesi ise, davacının tacir olmaması nedeniyle tanınması talep edilen yabancı kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğunu vurgulayarak istinaf talebini esastan reddetmiştir. 

Yargıtay da bu gerekçeyi yerinde bulmuş ve kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek onama kararı vermiştir. Sonuç olarak Yargıtay, yabancı iflas kararlarının tanınmasında kişinin Türkiye’de tacir olup olmadığının dikkate alınmasının ve İKK’nın 43. maddesindeki sınırlamanın kamu düzeni kapsamında değerlendirilmesinin hukuka uygun olduğu sonucuna varmıştır[4] .

Usulüne Uygun Çağrıya Rağmen Toplantıya Katılmayan Hakem Varlığında Verilen Karar Tenfize Engel Değildir

Yargıtay 12.09.2023 tarihli kararında, üç kişilik hakem heyetinin karar alırken usule uygun hareket edip etmediğini ele almıştır. Somut olayda, taraflarca belirlenen üç hakemden biri, kendisine bildirilen toplantı tarihine rağmen sağlık ve iş gerekçeleriyle toplantılara katılamamış, buna rağmen diğer iki hakem tarafından karar alınmıştır. İlk derece mahkemesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) m. 295/2 uyarınca iki hakem tarafından verilen kararın geçersiz olduğu kanaatine varmıştır. Mahkeme ayrıca, Yargıtay içtihatları uyarınca, üç kişilik hakem heyetinde iki hakem tarafından, üçüncü hakemin katılımı olmaksızın yapılan müzakere sonucunda verilen kararın da geçersiz sayıldığını değerlendirmiştir. Bu nedenle, söz konusu usule aykırılık taraflarca ileri sürülmemiş olsa dahi, HMK m. 439’da yer alan iptal sebepleri kapsamında resen dikkate alınması gereken bir husus olduğu kanaatine varılarak, HMK m. 439/2-ğ gereğince kararın kamu düzenine aykırı olduğuna karar vermiştir. 

Ancak Yargıtay bu yaklaşımı yerinde bulmamıştır ve kararında HMK madde 295/2 uyarınca usulüne uygun şekilde toplantıya çağrılan hakemlerden birinin katılmaması nedeniyle, diğer iki hakemin aynı yöndeki oyuyla alınan kararın geçerli olduğu ve bu durumun kamu düzenine aykırılık oluşturmadığı belirtilmiştir. Bu karar, tahkim sürecindeki usule ilişkin şekli eksikliklerin her zaman kamu düzeni ihlali olarak değerlendirilmemesi gerektiğine işaret etmektedir[5] .

Hakem Kararında Yer Alan Bileşik Faiz Uygulaması Kamu Düzenine Aykırılık Oluşturmaz

Yargıtay 16.06.2022 tarihli kararında, Londra’da verilen bir yabancı hakem kararının Türkiye’de tenfizi talep edilmiştir. Davalı taraf, taraflar arasında geçerli bir tahkim anlaşması bulunmadığını, hakemin atanmasının usule aykırı olduğunu ve hakem kararındaki bileşik faizin kamu düzenine aykırı olduğunu ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesi, navlun sözleşmesine yapılan atıflarla oluşturulan tahkim anlaşmasının New York Konvansiyonu kapsamında geçerli olduğunu ve bileşik faiz uygulamasının da tek başına kamu düzeni ihlali sayılmayacağını belirterek tenfize karar vermiştir. 

Bölge Adliye Mahkemesi bu kararı onamış, Yargıtay da temyiz incelemesinde mahkeme kararlarını hukuka uygun bulmuştur. Bu kararda, atıf yoluyla oluşturulan tahkim şartlarının geçerliliği, hakem atanma sürecindeki eksikliklerin istisnaları ve bileşik faize ilişkin kamu düzeni istisnasının sınırları detaylı şekilde değerlendirilmiştir. Karar, tahkim iradesinin yorumunda sözleşme metnine yapılan atıfların yeterli kabul edilmesini ve hakem kararına konu birleşik faize ilişkin değerlendirmelerde revizyon yasağı ilkesinin korunmasını desteklemektedir[6] .

Cezai Şartın Fahiş Olup Olmadığı Kamu Düzeni Kapsamında Değerlendirilmez

Yargıtay 20.06.2022 tarihli kararında, İstanbul Tahkim Merkezi tarafından verilen hakem kararının iptali talebini incelenmiştir. Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sulh protokolündeki ayartmama yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle kararlaştırılan cezai şarta ilişkindir. Davacılar, cezai şartın fahiş olduğu, bilirkişi incelemesi yapılmadığı, tanık beyanlarının dikkate alınmadığı, ayartmama yükümlülüğünün rekabet hukukuna aykırı olduğu ve bu nedenle kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği gerekçeleriyle hakem kararının iptalini talep etmiştir.

Ancak Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi’nin; tahkim anlaşmasının taraflar arasında geçerli şekilde kurulduğu, hakemin tahkim anlaşması kapsamında ve yetkisini aşmadan karar verdiği, tahkim yargılamasının taraflar arasında kararlaştırılan İstanbul Tahkim Merkezi seri tahkim kurallarına uygun yürütüldüğü, tarafların eşitliği ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edildiği, bilirkişi incelemesi yapılmamasının hakemin takdirinde olduğu ve rekabet yasağına dayalı ayartmama yükümlülüğünün kamu düzenine aykırılık teşkil etmediği yönündeki gerekçelerini yerinde bularak kararı onamıştır.

Kararda özellikle, cezai şartın fahiş olup olmadığının kamu düzeni kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu yönde yapılacak bir incelemenin yerindelik denetimi anlamına geleceği vurgulanmıştır. Ayrıca, ayartmama yükümlülüğünün süresiyle sınırlı olduğu, özel hukuk ilişkisi niteliği taşıdığı ve çalışma özgürlüğüne aykırılık teşkil etmediği ifade edilmiştir. Rekabet Kurulu’nun münhasır yetkisinin, özel hukuk uyuşmazlıklarında tahkim yargılamasını engellemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. Böylece, cezai şartlara ilişkin kamu düzeni iddialarının sınırları netleştirilmiş ve hakem kararının esasına girilerek denetim yapılamayacağı ilkesi bir kez daha teyit edilmiştir[7] .

Yabancı Taraflar Arasında Akdedilen Sözleşmelerde 805 Sayılı Kanun Tenfiz Engeli Oluşturmaz

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 12.12.2023 tarihli kararında, Davalı, sözleşmenin Türkçe olmaması nedeniyle 805 sayılı Kanun’a aykırılık oluşturduğunu, tahkim öncesi zorunlu sulh görüşmesinin gerçekleştirilmediğini, kamu sağlığı açısından sözleşme konusu tesisin riskler içerdiğini ve savunma haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, hem usulî (adil yargılanma hakkının ihlali, savunma hakkının sınırlandırılması, tahkim öncesi sulh yükümlülüğünün yerine getirilmemesi) hem de esasa (çevre ve iş güvenliği açısından kamu sağlığını tehdit eden tesisin varlığı) ilişkin nedenlerle hakem kararının kamu düzenine aykırı olduğunu savunmuştur. 

İlk derece mahkemesi, söz konusu sözleşmenin yabancı şirketler arasında düzenlendiğini ve kamu düzenine aykırılık teşkil etmediğini belirterek tenfize karar vermiştir. Tesise ilişkin kamu sağlığına yönelik iddiaların ise içerik denetimi kapsamında değerlendirileceği, hakem kararının esasıyla ilgili bu tür tartışmaların tenfiz engeli oluşturmayacağı ifade edilmiştir. 

Bölge Adliye Mahkemesi, sözleşmenin taraflarının yabancı şirketler olması nedeniyle 805 sayılı Kanun’un ancak her iki tarafın da Türk vatandaşı olması halinde uygulanabileceğini belirtmiş; bu nedenle sözleşmenin ve dava dilinin yabancı dilde olmasının kamu düzenine aykırılık oluşturmadığını vurgulamıştır. Mahkeme ayrıca, tarafların tahkim sürecinde karşılıklı dava açmak suretiyle savunma haklarını kullanabildiklerini, bu çerçevede adil yargılanma ve silahların eşitliği ilkelerinin ihlal edilmediğini tespit etmiştir. Yargıtay da temyiz incelemesinde bu değerlendirmeleri yerinde bularak, savunma hakkının kısıtlanmadığını, kamu düzenine aykırılığın bulunmadığını ve hakem kararının usul ve yasaya uygun şekilde verildiğini belirterek tenfiz kararını onamıştır. Özellikle, tahkim sürecinde karşı dava açılması, gerekli delillerin sunulmasına olanak sağlanması ve usuli hakların kullanılabilmesi gibi hususların adil yargılanma iddialarını geçersiz kıldığı, esasa ilişkin kamu sağlığı ve çevre güvenliği itirazlarının ise hakem kararının esasına ilişkin değerlendirme niteliği taşıdığı ve bu nedenle kamu düzeni ihlali kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmıştır[8]

Aynı Uyuşmazlık Hakkında Verilen Çelişkili Hakem Kararları Kamu Düzenine Aykırıdır

Yargıtay 15.6.2022 tarihli kararında, İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezi nezdinde verilen hakem kararlarının iptali talebi incelenmiştir. Taraflar, aynı sözleşmeden kaynaklanan iki ayrı tahkim dosyasında, farklı sıfatlarla yer almıştır. 2019/7 sayılı dosyada portföyü devreden taraf davacı iken, 2019/9 sayılı dosyada devralan şirket davacı sıfatındadır. Her iki tahkim dosyasında farklı tek hakemler tarafından karar verilmiş, ancak sözleşmeye taraf olan şirketin edimlerini yerine getirip getirmediği hususunda farklı değerlendirmeler yapılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi, iki hakem kararı arasında taraf ve talepler yönünden birebir örtüşme bulunmadığı, hakemin delilleri serbestçe değerlendirme yetkisinin bulunduğu ve bu farklılığın iptal sebebi oluşturmayacağı gerekçesiyle iptal taleplerini reddetmiştir.

Yargıtay ise kararında, her ne kadar esasa girme yasağı gereği hakem kararlarının esası denetlenemeyecek olsa da aynı maddi vakıalara ilişkin farklı hakem kararlarının verilmesinin çelişkili sonuçlar doğurabileceğini ve bu durumun hukuki güvenlik, şeffaflık ve istikrar ilkelerini zedeleyerek kamu düzenine aykırılık teşkil edebileceğini vurgulamıştır. Yargıtay’a göre, 2019/7 sayılı tahkim dosyasında davacının edimlerini eksik yerine getirdiği tespiti yapılmışken, 2019/9 sayılı tahkim kararında aynı tarafın sözleşme bedelini iade talebinde bulunamayacağı ve yükümlülüklerini yerine getirdiği değerlendirmesi yapılmıştır. Bu çelişki nedeniyle, 2019/7 sayılı kararın kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve kesin hüküm etkisinin değerlendirilmesi gerekirken, bu yapılmaksızın hüküm kurulması usule ve kamu düzenine aykırı bulunmuştur.

Sonuç olarak, Yargıtay, hakem kararları arasında aynı maddi vakıalara ilişkin çelişki bulunduğunu ve bu durumun kamu düzenini ihlal ettiğini belirterek kararı bozmuştur[9]

Sonuç

Yargıtay, son yıllarda kamu düzeni kavramını dar yorumlamakta ve hakem kararlarına karşı açılan iptal ve tenfiz davalarında yerindelik denetiminden kaçınmaktadır. Yargıtay’ın genel yaklaşım tahkim dostu bir çizgide ilerlemektedir. Bu durum, Türkiye’de tahkimin gelişimi açısından olumlu bir yargısal tutumu yansıtmaktadır.

Kaynakça
  • Kamiloğlu, Mehveş Erdem. 2021. "Tenfiz Engeli Olarak Kamu Düzeni." Erdem & Erdem. Erişim tarihi: 1 Haziran 2025 (https://www.erdem-erdem.av.tr/bilgi-bankasi/tenfiz-engeli-olarak-kamu-duzeni).
  • Yargıtay HGK, 08.11.2023, 2022/660 E., 2023/1066 K.
  • Yargıtay HGK, 29.11.2023, 2023/11-103 E., 2023/1185 K.
  • Yargıtay 6. HD, 09.05.2023, 2023/1965 E., 2023/1732 K.
  • Yargıtay 6. HD, 12.09.2023, 2023/2416 E., 2023/2676 K.
  • Yargıtay 11. HD, 16.06.2022, 2020/7985 E., 2022/4932 K.
  • Yargıtay 11. HD, 20.06.2022, 2021/3492 E., 2022/5025 K.
  • Yargıtay 6. HD, 12.12.2023, 2023/3007 E., 2023/4212 K.
  • Yargıtay 11. HD., 15.6.2022, 2022/2105 E, 2022/4906 K.

Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.

Diğer İçerikler

Yargıtay’ın 11.06.2019 Tarihli Kararı Işığında Kısmi Hakem Kararlarının Tanınması
Hukuk Postası
Yargıtay’ın 11.06.2019 Tarihli Kararı Işığında Kısmi Hakem Kararlarının Tanınması

Uluslararası ticari tahkimde verilen hakem kararlarının yabancı ülkelerde hüküm ve sonuç doğurabilmesi için “tanıma” ve “tenfiz” süreçlerinden geçmesi gerekir. Bu süreç hem New York Sözleşmesi hem de Türk hukukunda Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu (“MÖHUK”) hükümleri ile düzenlenmiştir...

Tahkim 31.07.2025
Sermaye Piyasası Uyuşmazlıkları ve Tahkim
Hukuk Postası
Sermaye Piyasası Uyuşmazlıkları ve Tahkim

Tahkime elverişlilik, belirli bir uyuşmazlık konusunun tahkim yoluyla çözüme elverişli olup olmadığının tespitini ifade eder ve uluslararası ticari uyuşmazlıkların çözümünde tahkimin temel bir yönünü oluşturur...

Tahkim 31.05.2025
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03.04.2024 Tarihli Kararı Işığında İtirazın İptali Davası ve İcra İnkâr Tazminatının Tahkime Elverişliliği
Hukuk Postası
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03.04.2024 Tarihli Kararı Işığında İtirazın İptali Davası ve İcra İnkâr Tazminatının Tahkime Elverişliliği

Bilindiği üzere, itirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde düzenlenen ve borçlunun icra takibine yaptığı itirazı hükümden düşürmeyi amaçlayan özel bir dava türüdür. Takibin devamını sağlamayı amaçlayan bu dava türünün hukuki niteliği konusunda doktrinde farklı görüşler...

Tahkim 31.03.2025
LCIA Hakemin Reddi Talebi Kararları 2012-2017
Hukuk Postası
LCIA Hakemin Reddi Talebi Kararları 2012-2017

16 Aralık 2024 tarihinde, Londra Uluslararası Tahkim Divanı (“LCIA”) 22 Temmuz 2017 ile 31 Aralık 2022 arasındaki dönemi kapsayan üçüncü grup hakemin reddi talebine ilişkin kararlarını yayımladı. LCIA ayrıca, temel hukuki temaları ve analitik eğilimleri ortaya koyan ayrıntılı bir yorum yayımlamış olup...

Tahkim 31.03.2025
MTO 2023 Uyuşmazlık Çözümü İstatistikleri
Hukuk Postası
MTO 2023 Uyuşmazlık Çözümü İstatistikleri

Milletlerarası Ticaret Odası (“MTO”), 2023 yılı uyuşmazlık çözümü istatistiklerine ilişkin raporunu (“Rapor”) yayınlayarak uluslararası tahkimin gelişen görünümüne ışık tuttu. İstatistikler, tahkimin birçok farklı sektörde tercih edilen bir uyuşmazlık çözüm mekanizması olduğunu ve çok çeşitli uyuşmazlıklarda...

Tahkim 30.11.2024
Sendikasyon Kredileri ve Tahkim
Hukuk Postası
Sendikasyon Kredileri ve Tahkim

Sendikasyon kredileri küresel finansman modelleri arasında önemli bir yere sahiptir. Sadece 2023 yılında ABD’de şirketlere 3.655 adet sendikasyon kredisi sağlanması ve bu kredilerin değerinin 2.4 trilyon dolara ulaşması, Avrupa’da ise söz konusu işlem hacminin 1.186 sendikasyon kredisi ile 679 milyar dolar...

Tahkim 30.09.2024
Bölge Adliye Mahkemesinin Tenfizine Karar Verilen Yabancı Hakem Kararı Ekseninde İhtiyati Haciz Kararı
Hukuk Postası
Bölge Adliye Mahkemesinin Tenfizine Karar Verilen Yabancı Hakem Kararı Ekseninde İhtiyati Haciz Kararı

İhtiyati haciz, alacaklının alacağını güvence altına almak amacıyla borçlunun malvarlığına geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz, alacaklıların haklarını koruma altına almak için önemli bir araç olmakla birlikte kötüye kullanılmasının önlenmesi amacıyla Türk Hukukunda belirli ve sıkı şartlara bağlanmıştır...

Tahkim 30.09.2024
Hakemlerin Seçimi
Hukuk Postası
Hakemlerin Seçimi

Tarafların tahkim yolunu seçmesinin en önemli nedenlerinden birisi de hakemlerini özgürce seçebilme olanağıdır. Taraflara tanınan bu özgürlük, tahkimi, tarafların yargılamayı yürütecek hakimleri belirlemek yetkisinden yoksun oldukları, devlet mahkemeleri önündeki yargılamalardan da ayırır...

Tahkim 30.04.2024
Milletlerarası Tahkimde İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz Halinde Devlet Mahkemelerinin Yetkisi
Hukuk Postası
Milletlerarası Tahkimde İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz Halinde Devlet Mahkemelerinin Yetkisi

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 12.10.2022 tarihli kararıyla tahkim anlaşması bulunan uyuşmazlıklarda ihtiyati tedbir kararına itiraz halinde devlet mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verdi...

Tahkim 30.04.2024
Fiilen Uzayan Sözleşmede Yer Alan Tahkim Şartına İlişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Postası
Fiilen Uzayan Sözleşmede Yer Alan Tahkim Şartına İlişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

Uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesine ilişkin irade açıklaması tahkim sözleşmesinin temel kurucu unsurudur. Geçerli bir tahkim sözleşmesinden bahsedilebilmesi için tarafların tahkim iradelerinin ihtilafa yer vermeyecek şekilde ortaya çıkması gerekir...

Tahkim 31.03.2024
2024 Hollanda Tahkim Enstitüsü Vakfı Kuralları
Hukuk Postası
2024 Hollanda Tahkim Enstitüsü Vakfı Kuralları

Hollanda Tahkim Enstitüsü Vakfı (NAI) yeni tahkim kurallarını yayınladı . 1 Mart 2024 itibarıyla yürürlükte olan 2024 NAI Tahkim Kuralları, bu tarih veya sonrasında açılan tahkim yargılamalarında uygulanır. Bu makalede 2024 NAI Tahkim Kuralları ile gelen temel yenilikler ele alınacaktır...

Tahkim 31.03.2024
Alan Adı Uyuşmazlıklarının Çözümü
Hukuk Postası
Alan Adı Uyuşmazlıklarının Çözümü

Ticari hayatı dönüştüren internet kendine has uyuşmazlıkları beraberinde getirir. İnternet sitelerine erişimi kolaylaştıran alan adları, kimi zaman bilinçli olarak tanınmış bir markayla karıştırılacak benzerlikte kayıt ettirilir. Marka hakkı sahibi bu gibi kötü niyetli kayıt hallerinde yerel mahkemeye alternatif olarak alan...

Tahkim 31.10.2023
ICC Uyuşmazlıkların Etkin Yönetimi Rehberi
Hukuk Postası
ICC Uyuşmazlıkların Etkin Yönetimi Rehberi

ICC Tahkim ve ADR Komisyonu (“Komisyon”), olası uyuşmazlıkların önlenmesi ve tüm paydaşların ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla alternatif uyuşmazlık çözüm (“ADR”) mekanizmalarına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla yeni bir rehber ve rapor yayımladı. Uyuşmazlıkların Etkin Yönetimi Rehberi, en uygun...

Tahkim 30.06.2023
Birleşme ve Devralmalarda Tahkim
Hukuk Postası
Birleşme ve Devralmalarda Tahkim

Birleşme ve Devralmalar (“M&A”), şirketlerin veya varlıkların birleşme, devralma, varlık satın alma veya yönetimin devralması gibi çeşitli finansal işlemler yoluyla yeniden yapılandırılmasını ifade eder. Bu Hukuk Postası Makalesi, hakem heyetleri önüne gelen M&A uyuşmazlıklarını ele alır.

Tahkim 28.02.2023
Tahkim Uygulamasında Esasa Girme Yasağı (Revision au Fond)
Hukuk Postası
Tahkim Uygulamasında Esasa Girme Yasağı (Revision au Fond)

Tahkim uygulaması çerçevesinde esasa girme yasağı (revision au fond) mahkemelerin bir hakem kararını incelerken uyuşmazlığın esasına dair bir inceleme yapmayacakları anlamını taşır. Bu yasak en temelde iptal davaları ile tenfiz süreçlerinde karşımıza çıkar. Bir hakem kararına karşı başvurulabilecek tek kanun...

Tahkim 30.11.2022
Tahkim Anlaşmasının Varlığına Rağmen Genel İflas Yoluyla Takip Yapılabilmesine İlişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Postası
Tahkim Anlaşmasının Varlığına Rağmen Genel İflas Yoluyla Takip Yapılabilmesine İlişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

Türk hukukunda taraflar, üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri haklarla ilgili olarak doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların hakemler tarafından çözülmesi konusunda anlaşma yapabilir. Bununla birlikte, taşınmazın aynına ilişkin haklar ile iflas hukuku, aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar gibi...

Tahkim 30.06.2022
Milletlerarası Tahkimde Fiziki Duruşma Hakkına İlişkin ICCA Genel Raporu
Hukuk Postası
Milletlerarası Tahkimde Fiziki Duruşma Hakkına İlişkin ICCA Genel Raporu

4 Eylül 2020 tarihinde, Milletlerarası Ticari Tahkim Konseyi (“ICCA”) çatısı altında bir çalışma grubu “Milletlerarası Tahkimde Fiziki Duruşma Hakkı Mevcut Mudur?” başlıklı bir araştırma projesine başladı. Covid-19 salgını nedeniyle birçok tahkim duruşması çevrimiçi olarak gerçekleştirildi...

Tahkim Mayıs 2022
2022 DIAC Tahkim Kuralları
Hukuk Postası
2022 DIAC Tahkim Kuralları

Dubai Uluslararası Tahkim Merkezi, 25 Şubat 2022 tarihinde tahkim kurallarını değiştirdi. 2022 Tahkim Kuralları 2 Mart 2022 tarihinde yayınlandı ve 21 Mart 2022 tarihinde yürürlüğe girdi. Kurallar 21 Mart 2022’den sonra yapılan tahkim davalarına uygulanır, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde tahkim...

Tahkim Mayıs 2022
Avrupa Mahkemelerinin AB-İçi Yatırım Tahkimine Dair Çelişkili Kararları
Hukuk Postası
Avrupa Mahkemelerinin AB-İçi Yatırım Tahkimine Dair Çelişkili Kararları

Achmea’nın AB-içi yatırım uyuşmazlıklarında doğurduğu tartışma katlanarak devam ediyor. Son olarak Paris İstinaf Mahkemesi, Polonya aleyhine sonuçlanan yatırım tahkimlerinde verilen hakem kararlarının Achmea gözetilerek iptaline hükmetti...

Tahkim Mayıs 2022
Tahkim Yargılamasında Kanun Hükümlerinin Yanlış Yorumlanmasının Kamu Düzenine Aykırılık Teşkil Etmediğine İlişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Hukuk Postası
Tahkim Yargılamasında Kanun Hükümlerinin Yanlış Yorumlanmasının Kamu Düzenine Aykırılık Teşkil Etmediğine İlişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararı

Türk hukukunda hakem kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yolu, iptal davası olarak düzenlenir. Yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği tahkim yargılamalarında 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu (“MTK”) uygulama alanı...

Tahkim Şubat 2022
Landesbank Kararı
Hukuk Postası
Landesbank Kararı

Bilindiği üzere Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) bir kararı sonrasında AB-içi uyuşmazlıkların tahkimde görülmesi ve özellikle Enerji Şartı Anlaşması (“EŞA”) altında tahkim konusunda sorunlar ortaya çıkmıştır...


Tahkim Ocak 2022
Şirketler Hukuku Uyuşmazlıklarında Tahkim: İsviçre Örneği, Alınacak Dersler ve Öneriler
Hukuk Postası
Şirketler Hukuku Uyuşmazlıklarında Tahkim: İsviçre Örneği, Alınacak Dersler ve Öneriler

Şirketler hukukunda tahkim uygulaması tahkime elverişlilik konusu başta gelmek üzere birçok açıdan tartışmalı unsurlar barındırır. Bu uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğunun kabul edildiği hukuk sistemlerinde dahi esas sözleşmeye tahkim şartının konulup konulamayacağı...

Tahkim Aralık 2021
UNCITRAL Seri Tahkim Kuralları
Hukuk Postası
UNCITRAL Seri Tahkim Kuralları
Tahkim Ağustos 2021
Dijital Çağda Uyuşmazlık Çözümü
Hukuk Postası
Dijital Çağda Uyuşmazlık Çözümü

Yargılama süreçlerine doğrudan etkisi olan teknoloji kullanımındaki büyük artış tahkim için de yararlı oldu. Özellikle dijitalleşme ile tahkim yargılamasının şekli, tarafların gereksinimlerini de dikkate alarak, zaman ve maliyet verimliliğini arttıracak şekilde değişti. Bu doğrultuda ve COVID-19 pandemisine önlem...

Tahkim Temmuz 2021
Tenfiz Engeli Olarak Kamu Düzeni
Hukuk Postası
Enka v. Chubb: Tahkim Anlaşmasına Uygulanacak Hukuk
Hukuk Postası
2021 MTO Tahkim Kuralları
Hukuk Postası
2021 MTO Tahkim Kuralları
Tahkim Kasım 2020
İki Prosedürün Hikayesi: Tahkim ve İflas
Hukuk Postası
2020 LCIA Kuralları
Hukuk Postası
2020 LCIA Kuralları
Tahkim Ağustos 2020
ICSID’den Hakemler İçin Yeni Etik Standartlar
Hukuk Postası
Blok Zinciri, Akıllı Sözleşmeler ve Tahkim
Hukuk Postası
COVID-19’un Tahkime Etkisi
Hukuk Postası
COVID-19’un Tahkime Etkisi
Tahkim Nisan 2020
İtirazın İptali Davasının Tahkimde Görülmesi
Hukuk Postası
İnşaat Sektöründe Tahkim
Hukuk Postası
İnşaat Sektöründe Tahkim
Tahkim Ekim 2019
Basketbol Tahkim Mahkemesi
Hukuk Postası
Basketbol Tahkim Mahkemesi
Tahkim Ağustos 2019
Uluslararası Tahkimde Tanıkların Yüzleştirilmesi
Hukuk Postası
Şirketler Hukuku Uyuşmazlıklarında Tahkim
Hukuk Postası
Spor Tahkim Mahkemesi Kararlarının İptali
Hukuk Postası
Achmea Kararının Yatırım Tahkimine Etkisi
Hukuk Postası
Achmea Kararının Yatırım Tahkimine Etkisi

Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”), 6 Mart 2018 tarihinde oldukça tartışmalı bir karara imza attı.[1] 1991 tarihli Hollanda-Slovakya İkili Yatırım Anlaşması’nda yer alan tahkim klozunun Avrupa Birliği (“AB”) hukukuna aykırılığına hükmedilen Achmea kararı, yatırım tahkiminde uzun soluklu tartışmaları beraberinde...

Tahkim Ekim 2018
Tahkimde Delil İkamesi Hakkında Prag Kuralları
Hukuk Postası
Milletlerarası Tahkimde Çeşitlilik
Hukuk Postası
New York Sözleşmesi’nin 60 Yılı
Hukuk Postası
ICSID Kuralları’nda Öngörülen Değişiklikler
Hukuk Postası
Tahkim Masraflarının Paylaşımı
Hukuk Postası
Tahkimde Seri Yargılamaya İlişkin Güncel Konular
Hukuk Postası
Yatırım Tahkiminde Şemsiye Klozlar
Hukuk Postası
Tahkimde Masraflar ve Masrafların Azaltılması
Hukuk Postası
Yatırım Tahkiminde Manevi Tazminat
Hukuk Postası
ICC Seri Tahkim Kuralları
Hukuk Postası
ICC Seri Tahkim Kuralları
Tahkim Ekim 2016
Milletlerarası Ticari Tahkimde Uzman Tanık
Hukuk Postası
Güncel Philip Morris V. Uruguay Kararı
Hukuk Postası
Yatırım Tahkiminde Tahkim İradesi
Hukuk Postası
Tahkimde Üçüncü Kişi Finansmanı
Hukuk Postası
Tahkimde Gizlilik
Hukuk Postası
Tahkimde Gizlilik
Tahkim Nisan 2015
Tahkim Anlaşmasının Hazırlanması
Hukuk Postası
İstanbul Tahkim Merkezi
Hukuk Postası
İstanbul Tahkim Merkezi
Tahkim Temmuz 2014
Talep Garantilerine İlişkin Birörnek Kurallar
Hukuk Postası
Uluslararasi Ticari Uyuşmazliklarin Çözümü
Hukuk Postası

Yaratıcı hukuk çözümleri için iletişime geçin.