Tahkim Anlaşmasının Hazırlanması
Giriş
Tahkim anlaşmaları milletlerarası tahkimin temel dayanağını oluşturur. Başarılı bir tahkim yargılaması başarılı bir tahkim anlaşması ile başlar. Tahkim anlaşmaları, tarafların doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıklarını tahkim eliyle çözülmesine yönelik ortaya koydukları iradedir. Başarısız şekilde yazılan tahkim anlaşmaları, tenfiz zorluklarına, yüksek ve gereksiz masraflara ve gecikmelere neden olur. Tahkim Anlaşmalarının Yazımına ilişkin Milletlerarası Barolar Birliği Kılavuzu (“Kılavuz”, “IBA Guidelines for Drafting International Arbitration Clauses”) iyi sonuç veren ve rahat uygulanabilen tahkim anlaşmaları yazımında destek sağlamayı amaçlar. Kılavuz; tahkim anlaşmaları, çok aşamalı tahkim şartları ve çok taraflı tahkim anlaşmalarına yönelik temel ve ihtiyari kurallar düzenler.
Tahkim anlaşması ana sözleşmeye eklenen bir tahkim maddesi ile yapılabileceği gibi ayrı bir sözleşme şeklinde de düzenlenebilir.
Temel Düzenlemeler
Tahkim Anlaşmasının Lafzı
Tahkim anlaşması tereddüte yer vermeksizin, tarafların uyuşmazlığı tahkim yoluyla çözme iradesini ortaya koymalıdır. Taraflar zorunluluk doğuran ifadeler tercih etmeli, tahkimin ihtiyari bir yol olduğunu gösteren söylemlerden kaçınmalıdır. “Uyuşmazlık” gibi ifadeler “talep” gibi ifadelere nazaran tercih edilmelidir. Tahkim anlaşmasının kapsamı tahkim yoluyla çözülecek uyuşmazlığın çerçevesini çizer.
Tahkim anlaşması sözleşmeden doğabilecek tüm uyuşmazlıklara ek olarak sözleşme ile ilgili ve bağlantılı uyuşmazlıkları da kapsamalıdır. Belirtilen geniş ifadeler uyuşmazlığın tahkim anlaşmasının kapsamında olup olmadığına ilişkin tartışmaları da engeller. Bazı durumlarda, örneğin fiyatlandırma ve teknik konulara ilişkin uyuşmazlıklarda taraflar belirli sınırlamalar yapmayı yeğleyebilirler.
Tahkim anlaşmalarının geçersizliğine yol açmamak ve tenfiz zorlukları gibi sorunları önlemek amacıyla metinde anlam bozukluğundan ve karışıklıktan kaçınılmalıdır. Taraf iradelerinin tahkim anlaşmasından anlaşılması önemlidir.
Taraflar Kurumsal ile Ad Hoc Tahkim Arasında Bir Seçim Yapmalıdır
Ad hoc tahkimde taraflar hakemlerini seçmeli veya hakemlerin atanmalarına ilişkin usulü düzenlemelidir. Taraflar hakemlere ilişkin düzenlemelere ek olarak, tahkim yeri, tahkimde kullanılacak dil ve diğer usulü konuları da belirlemelidir. Taraflar, bu konuları kendileri kaleme almak yerine, UNCITRAL Tahkim Kuralları gibi, önceden hazırlanmış kurallara atıf yapmayı da düşünebilirler.
Kurumsal tahkimde seçilen kurum genel anlamda tahkim yargılamasının organizasyonundan sorumludur. Kurum, usule ilişkin konulara ışık tutan kuralları ile taraflara rehberlik eder[1].
Taraflar kurumu belirlerken, kurumun bilinirliğini ve güvenilirliğini, kurallarını, hakem listesini ve kuruma tanınan yetkileri göz önüne almalıdır. Taraflar uygulanacak tahkim kurallarını belirlemeli ve bu kurallarda öngörülen model tahkim anlaşmasını kullanmalıdır. Seçilen tahkim kuralları tahkim de uygulanacak usulün de çerçevesini belirler. Taraflar söz konusu belirlemeyi yapmazlarsa, usule ilişkin konular tahkim anlaşmasına eklenmelidir, ancak bu yol genellikle tercih edilmez. Taraflar uygulanacak tahkim kurallarının öngördüğü model tahkim anlaşmasını kabul ettikten sonra bu anlaşmaya yeni konular ekleyebilirler, fakat model tahkim anlaşmasından çıkarmalar yapılması önerilmez. Model tahkim anlaşmasına eklemeler yapılacağı takdirde bu eklemelerin tercih edilen tahkim kurallarının diline ve yazım şekline uygun olması gerekir.
Taraflar uyuşmazlığın kapsamını daraltmamalı ve belirli özel durumlar hariç olmak üzere tahkim anlaşması, uyuşmazlığın kapsamı geniş tutularak düzenlenmelidir.
Taraflar Tahkim Yerini Belirlemelidir
Taraflar bu belirlemeyi yaparken stratejik, pratik ve hukuki unsurları göz önünde tutmalıdır. Stratejik unsur tarafsızlık ile etkinliği kapsar. Uygulamada tarafsızlık tahkim yerinin taraflar ile bağlantılı olamayan bir ülke olarak tercih edilmesi anlamına da gelir. Etkinlik kararın tanınması ve tenfizi ile bağlantılıdır.
Pratik unsur; rahatlık, güvenlik, tahkim işlerinin yürütülmesinde pratik koşullar, duruşmalar için kullanılacak salonlar, tahkim yerinin taraflara, tanıklara ve delillere yakınlığı gibi konuları kapsar.
Genel anlamda tahkim yeri yerel mahkemelerin tahkim yargılamasına ne oranda müdahale edeceğini ve tahkimde uygulanacak usul hukukunu belirler. “Tahkim yeri” ile “tahkime uygulanacak usul hukuku” arasında doğal bir ilişki vardır. Uygulanacak usul hukuku tarafların farklı bir hukuk kararlaştırmadığı durumlarda tahkim yeri hukukudur. Taraflar tahkim yerini seçerken dikkatli davranmalı, usul hukuku ve mahkemelerin tahkim karşısındaki durumlarını göz önünde tutmalıdırlar. Tahkim yeri karar açısında da önem taşır. Tahkim yeri karara bir nevi “milliyet” kazandırır. Karara yüklenen bu milliyet New York Sözleşmesinde öngörülen karşılıklılık çekincesi açısından da önem taşır.
Kurumsal tahkim kuralları genellikle kararın tahkim yerinde verildiğini varsayar. Bir karar verildiği ülkeden farklı bir ülkede tenfiz ediliyorsa “yabancı hakem kararı” olarak nitelendirilir.
Taraflar tahkim yerine ilişkin bir belirleme yapmamışsa, tahkim yeri ilgili kurum veya hakemler tarafından belirlenir[2]. Hukuki bir kavram olan tahkim yeri, duruşmalar da dahil olmak üzere tahkim yargılamasına ilişkin tüm işlemlerin belirlenen şehir/ülkede (tahkim yeri) gerçekleşeceği anlamına gelmez. Duruşmalar farklı yerlerde de yapılabilir. Hakem heyeti taraflar aksini kararlaştırmadığı takdirde ve tarafların onayını aldıktan sonra duruşma veya toplantıları uygun gördüğü başka bir yerde düzenleyebilir. Ad hoc tahkim açısından, UNCITRAL Tahkim Kuralları m. 18 benzer bir düzenleme içerir.
Taraflar Hakem Sayısını Belirlemelidir
Hakem sayısına ilişkin yapılacak bu seçimin masraflar, tahkim süresi ve tahkimin niteliği üzerinde etkisi vardır. Taraflar hakem sayısını belirlemekte özgürdür. UNCITRAL Tahkim Kuralları m. 8 ila 9 ve ICC Tahkim Kuralları m. 12(1) tarafların bir veya üç hakem seçebilmesini sağlar.
Taraflar hakem sayısını belirleyemezlerse tahkim kurumu (seçilmişse) uyuşmazlığın içeriğine ve miktarına göre bu belirlemeyi yapar. Ad hoc tahkimde tahkim kuralları (seçilmişse) seçilmesi gereken hakem sayısına ilişkin düzenleme içerir. Tarafların herhangi bir tahkim kuralını seçmediği durumlarda hakem sayısının tahkim anlaşmasında belirlenmesi önem taşır. Taraflar aynı zamanda hakemlerin seçimine ve değiştirilmesine ilişkin bir yöntem de belirlemelidir. Genel olarak kurumsal veya ad hoc tahkim kurallarında bu hususa ilişkin düzenlemeler yer alır.
Taraflar, başhakemin seçilmesinde olduğu gibi, öngörülen yöntemden faklı bir yöntem de tercih edebilir. Önemli olan, tarafların seçilen tahkim kurallarıyla uyumlu bir dil kullanmasıdır. Ad hoc tahkimde hakem heyetini belirleyecek bir makam (“appointing authority”) bulunmaz. Bu nedenle tarafların tahkim anlaşmasında bu konuyu da düzenlemeleri gerekir.
Şayet taraflar atama yapacak makamı belirlemez ise tahkim yeri mahkemeleri bu atamayı yapabilir. UNCITRAL Tahkim Kuralları m. 6 uyarınca Lahey Daimi Tahkim Mahkemesi Genel Sekreterliği atama yapacak makamı belirler. Atama yapacak makam bir mahkeme, kurum; ticari, mesleki veya diğer bağımsız bir kuruluş da olabilir.
Taraflar Tahkime Uygulanacak Dili Belirlemelidir
Taraflar birden çok dil tercih ederken dikkatli olmalıdır. Birden çok dil kullanılan tahkimler uygulamada zorluklar yaratabilir. Tüm dilleri kullanabilen hakemleri belirlemekte taraflar zorlanabilir. Çeviriler ek masraflara ve gecikmelere neden olabilir. UNCITRAL Tahkim Kuralları m. 19.1 ile ICC Tahkim Kuralları m. 20’de tarafların dile ilişkin bir belirme yapmadığı durumlarda hakem heyetinin tahkime uygulanacak dili belirleyeceği düzenlenir.
İhtiyari Düzenlemeler
Hakem Heyeti ile Mahkemelerin İhtiyati Tedbir Kararı Verme Yetkisi
İhtiyati tedbir konusu genellikle tahkim anlaşmasında düzenlenmez. İhtiyati tedbirler alınmasında zorluk yaşanan hukuklarda taraflar açıkça hakem heyetinin ve mahkemelerin bu konudaki yetkisini düzenleyebilir veya bu amaçla uygulanacak tahkim kurallarını değiştirebilir.
Belge Sunumu
Taraflar bu konuya ilişkin bir düzenleme yapmak yerine seçtikleri tahkim kurallarındaki düzenlemeyle yetinebilirler. Taraflar belge sunumu konusunda Milletlerarası Tahkimde Delillerin Toplanmasına ilişkin Milletlerarası Barolar Birliği Kurallarının (“IBA Kuralları”, “IBA Rules on the Taking of Evidence in International Arbitration”) uygulanacağını kararlaştırabilir veya kendi kurallarını oluşturabilirler.
Gizlilik
Tahkim yargılaması kural olarak gizlidir ve sadece taraflara açıktır. Bazı yargı çevrelerinde gizlilik düzenlenmişken, birçok diğer yargı çevresinde taraflar herhangi bir gizlilik yükümlülüğü altında değildir. Tahkim anlaşmasına gizliliğe ilişkin hükümler konulması belirli menfaatler sonucu da olabilir (örneğin ticari sırlar açısından). Taraflara gizliliği mutlak biçimde düzenlememeleri önerilir, zira bazı durumlarda tahkimin açıklanması tarafların yararınadır ve kararın tenfizi için de gereklidir.
Tahkime ilişkin gizli bilgilerin üçüncü kişilere (örneğin tanıklar veya uzman tanıklar) açıklanması talep ve karşı talepler ile savunmalar hazırlanırken gerekli olabilir. Taraflar aynı zamanda ayrı bir gizlilik anlaşması yapmayı da tercih edebilir.
Masraf ve Ücretlerin Dağılımı
Hakemlerin masraf dağılımı konusunda geniş takdir yetkisi vardır. Taraflar hakemlerin masraf ve ücretlere ilişkin karar vermesini, hakemlerin hiçbir ücret ve masraf dağılımı yapmamasını veya bu dağılımı tarafların başarısını esas alarak yapmasını talep edebilir. Masrafların yükü aleyhine hüküm verilen tarafa ait olacağından taraflar tahkim anlaşmasında belirtilen düzenlemeyi yaparken dikkatli davranmalıdır.
Taraflar Hakemler için Özellikler Belirleyebilir
Taraflar mesleki deneyim, uyruk veya diğer uygun gördükleri özellikleri belirleyebilir. Fazla sayıda özellik belirlenmesi uygulamada hakem seçilirken zorluklara neden olabilir.
Taraflar Tahkim Anlaşmasında Tahkim Süresini Belirleyebilir
Birçok kurumsal tahkim kuralları tahkim süresine ilişkin düzenlemeler öngörür. Örneğin ICC Tahkim Kuralları m. 30 hakem heyetinin kararı oluşturması için altı aylık bir süre sınırı öngörür ve olası uzatmalara izin verir.
Tarafların tahkim anlaşmasını düzenlerken kararın ne kadar sürede verileceğini öngörmeleri zordur. Öngörülen sürede oluşturulamayan kararlar, tenfiz sorunları yaratabilir.
Kararın Kesin ve Bağlayıcı Olması
Birçok tahkim kuralı tahkim kararının kesin ve bağlayıcı olduğuna ilişkin düzenlemeler içerir[3]. Taraflar herhangi bir tahkim kuralını seçmediği takdirde tahkim anlaşmasında hükmün kesin ve bağlayıcı olduğu ve temyizden feragat edildiği belirtilmelidir. Bu düzenlemeyi yaparken taraflar tahkim yeri hukukunu ve temyizden feragatin kapsamını incelemeli, tahkim yeri hukukuna uygun bir dil kullanmalıdır.
Sonuç
Taraf iradesi tahkim anlaşmasını oluşturan esas unsurdur. Bu iradenin açık olması gerekir. Uyuşmazlığın özelliklerine göre ad hoc ve kurumsal tahkim arasında bir seçim yapılmalıdır. Ad hoc tahkimin tercih edildiği durumlarda UNCITRAL Tahkim Kuralları gibi önceden düzenlenmiş kuralların uygulanması önerilir. Kurumsal tahkim tercih edildiği takdirde, seçilen kurumun model tahkim anlaşmasının kullanılması önerilir. Kılavuz daha etkin tahkim anlaşmaları oluşturmak amacıyla düzenlenmiştir ve bu doğrultuda tahkim anlaşmasının hazırlanması sürecinde dikkate alınmalıdır. Özel bir gereklilik olmadığı takdirde tahkim anlaşması elverdiğince basit ve yalın bir biçimde kaleme alınmalıdır.
[1] Bkz. ICC Tahkim Kuralları m. 6.
[2] Bkz. ICC Tahkim Kuralları m. 18.
[3] Bkz. ICC Tahkim Kuralları m. 34 (6).
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Uluslararası ticari tahkimde verilen hakem kararlarının yabancı ülkelerde hüküm ve sonuç doğurabilmesi için “tanıma” ve “tenfiz” süreçlerinden geçmesi gerekir. Bu süreç hem New York Sözleşmesi hem de Türk hukukunda Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu (“MÖHUK”) hükümleri ile düzenlenmiştir...
Tahkime elverişlilik, belirli bir uyuşmazlık konusunun tahkim yoluyla çözüme elverişli olup olmadığının tespitini ifade eder ve uluslararası ticari uyuşmazlıkların çözümünde tahkimin temel bir yönünü oluşturur...
Yabancı mahkeme ve hakem kararlarının Türkiye’de tanınması, tenfizi ve hakem kararlarının iptali süreçlerinde kamu düzeni hem teoride hem de uygulamada en kritik denetim ölçütlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Yargıtay kararları, kamu düzeni kavramının kapsamı ve uygulanma biçimine ilişkin içtihadın yönünü...
Bilindiği üzere, itirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde düzenlenen ve borçlunun icra takibine yaptığı itirazı hükümden düşürmeyi amaçlayan özel bir dava türüdür. Takibin devamını sağlamayı amaçlayan bu dava türünün hukuki niteliği konusunda doktrinde farklı görüşler...
16 Aralık 2024 tarihinde, Londra Uluslararası Tahkim Divanı (“LCIA”) 22 Temmuz 2017 ile 31 Aralık 2022 arasındaki dönemi kapsayan üçüncü grup hakemin reddi talebine ilişkin kararlarını yayımladı. LCIA ayrıca, temel hukuki temaları ve analitik eğilimleri ortaya koyan ayrıntılı bir yorum yayımlamış olup...
Milletlerarası Ticaret Odası (“MTO”), 2023 yılı uyuşmazlık çözümü istatistiklerine ilişkin raporunu (“Rapor”) yayınlayarak uluslararası tahkimin gelişen görünümüne ışık tuttu. İstatistikler, tahkimin birçok farklı sektörde tercih edilen bir uyuşmazlık çözüm mekanizması olduğunu ve çok çeşitli uyuşmazlıklarda...
Sendikasyon kredileri küresel finansman modelleri arasında önemli bir yere sahiptir. Sadece 2023 yılında ABD’de şirketlere 3.655 adet sendikasyon kredisi sağlanması ve bu kredilerin değerinin 2.4 trilyon dolara ulaşması, Avrupa’da ise söz konusu işlem hacminin 1.186 sendikasyon kredisi ile 679 milyar dolar...
İhtiyati haciz, alacaklının alacağını güvence altına almak amacıyla borçlunun malvarlığına geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz, alacaklıların haklarını koruma altına almak için önemli bir araç olmakla birlikte kötüye kullanılmasının önlenmesi amacıyla Türk Hukukunda belirli ve sıkı şartlara bağlanmıştır...
Tarafların tahkim yolunu seçmesinin en önemli nedenlerinden birisi de hakemlerini özgürce seçebilme olanağıdır. Taraflara tanınan bu özgürlük, tahkimi, tarafların yargılamayı yürütecek hakimleri belirlemek yetkisinden yoksun oldukları, devlet mahkemeleri önündeki yargılamalardan da ayırır...
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 12.10.2022 tarihli kararıyla tahkim anlaşması bulunan uyuşmazlıklarda ihtiyati tedbir kararına itiraz halinde devlet mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verdi...
Uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesine ilişkin irade açıklaması tahkim sözleşmesinin temel kurucu unsurudur. Geçerli bir tahkim sözleşmesinden bahsedilebilmesi için tarafların tahkim iradelerinin ihtilafa yer vermeyecek şekilde ortaya çıkması gerekir...
Hollanda Tahkim Enstitüsü Vakfı (NAI) yeni tahkim kurallarını yayınladı . 1 Mart 2024 itibarıyla yürürlükte olan 2024 NAI Tahkim Kuralları, bu tarih veya sonrasında açılan tahkim yargılamalarında uygulanır. Bu makalede 2024 NAI Tahkim Kuralları ile gelen temel yenilikler ele alınacaktır...
Ticari hayatı dönüştüren internet kendine has uyuşmazlıkları beraberinde getirir. İnternet sitelerine erişimi kolaylaştıran alan adları, kimi zaman bilinçli olarak tanınmış bir markayla karıştırılacak benzerlikte kayıt ettirilir. Marka hakkı sahibi bu gibi kötü niyetli kayıt hallerinde yerel mahkemeye alternatif olarak alan...
ICC Tahkim ve ADR Komisyonu (“Komisyon”), olası uyuşmazlıkların önlenmesi ve tüm paydaşların ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla alternatif uyuşmazlık çözüm (“ADR”) mekanizmalarına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla yeni bir rehber ve rapor yayımladı. Uyuşmazlıkların Etkin Yönetimi Rehberi, en uygun...
Birleşme ve Devralmalar (“M&A”), şirketlerin veya varlıkların birleşme, devralma, varlık satın alma veya yönetimin devralması gibi çeşitli finansal işlemler yoluyla yeniden yapılandırılmasını ifade eder. Bu Hukuk Postası Makalesi, hakem heyetleri önüne gelen M&A uyuşmazlıklarını ele alır.
Tahkim uygulaması çerçevesinde esasa girme yasağı (revision au fond) mahkemelerin bir hakem kararını incelerken uyuşmazlığın esasına dair bir inceleme yapmayacakları anlamını taşır. Bu yasak en temelde iptal davaları ile tenfiz süreçlerinde karşımıza çıkar. Bir hakem kararına karşı başvurulabilecek tek kanun...
Türk hukukunda taraflar, üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri haklarla ilgili olarak doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların hakemler tarafından çözülmesi konusunda anlaşma yapabilir. Bununla birlikte, taşınmazın aynına ilişkin haklar ile iflas hukuku, aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar gibi...
4 Eylül 2020 tarihinde, Milletlerarası Ticari Tahkim Konseyi (“ICCA”) çatısı altında bir çalışma grubu “Milletlerarası Tahkimde Fiziki Duruşma Hakkı Mevcut Mudur?” başlıklı bir araştırma projesine başladı. Covid-19 salgını nedeniyle birçok tahkim duruşması çevrimiçi olarak gerçekleştirildi...
Dubai Uluslararası Tahkim Merkezi, 25 Şubat 2022 tarihinde tahkim kurallarını değiştirdi. 2022 Tahkim Kuralları 2 Mart 2022 tarihinde yayınlandı ve 21 Mart 2022 tarihinde yürürlüğe girdi. Kurallar 21 Mart 2022’den sonra yapılan tahkim davalarına uygulanır, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde tahkim...
Achmea’nın AB-içi yatırım uyuşmazlıklarında doğurduğu tartışma katlanarak devam ediyor. Son olarak Paris İstinaf Mahkemesi, Polonya aleyhine sonuçlanan yatırım tahkimlerinde verilen hakem kararlarının Achmea gözetilerek iptaline hükmetti...
Türk hukukunda hakem kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yolu, iptal davası olarak düzenlenir. Yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği tahkim yargılamalarında 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu (“MTK”) uygulama alanı...
Bilindiği üzere Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) bir kararı sonrasında AB-içi uyuşmazlıkların tahkimde görülmesi ve özellikle Enerji Şartı Anlaşması (“EŞA”) altında tahkim konusunda sorunlar ortaya çıkmıştır...
Şirketler hukukunda tahkim uygulaması tahkime elverişlilik konusu başta gelmek üzere birçok açıdan tartışmalı unsurlar barındırır. Bu uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğunun kabul edildiği hukuk sistemlerinde dahi esas sözleşmeye tahkim şartının konulup konulamayacağı...
Yargılama süreçlerine doğrudan etkisi olan teknoloji kullanımındaki büyük artış tahkim için de yararlı oldu. Özellikle dijitalleşme ile tahkim yargılamasının şekli, tarafların gereksinimlerini de dikkate alarak, zaman ve maliyet verimliliğini arttıracak şekilde değişti. Bu doğrultuda ve COVID-19 pandemisine önlem...
Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”), 6 Mart 2018 tarihinde oldukça tartışmalı bir karara imza attı.[1] 1991 tarihli Hollanda-Slovakya İkili Yatırım Anlaşması’nda yer alan tahkim klozunun Avrupa Birliği (“AB”) hukukuna aykırılığına hükmedilen Achmea kararı, yatırım tahkiminde uzun soluklu tartışmaları beraberinde...